70. Gayet derecede sanatlı ve kıymettarlık ile beraber nihayet derecede bir mebzuliyet var…
İkinci Şua mütalaasına devam ediyoruz:
“Madem Siracünnur’da hakikat-i hâl böyle ispat edilmiş ve madem bilmüşahede gözümüz önünde görüyoruz ki gayet derecede sanatlı ve kıymettarlık ile beraber nihayet derecede bir mebzuliyet var.”
(Mebzuliyet: Bolluk)
Üstad Hazretleri uzun bir delili ilmik ilmik dokuyacak. Delili daha kolay ihata etmek için cümle cümle ilerleyelim:
Cenab-ı Hak her nevden milyonlar, milyarlar fert yaratmış; o fertlerin de her birini sanatına mazhar etmiş. Sanki o fert o nevin dünyadaki tek ferdiymiş gibi, bir sanata ve kıymete haiz olmuş. Mesela:
– Dünyanın fil nüfusu 450 bindir. Bu çoklukla beraber hiçbir filin sanatında bir eksiklik, bir kusur ve bir noksanlık yoktur.
– Dünyanın zürafa nüfusu yaklaşık 100 bindir. Bu mebzuliyetle beraber her bir zürafa sanat itibarıyla gayet kıymettardır.
– Dünyanın at nüfusu 58 milyondur. Her birine aza ve cihazları takılmış; hiçbiri unutulmamış, karıştırılmamış ve tam bir hüsn-ü sanata mazhar olmuş.
– Dünyanın güvercin nüfusu 400 milyondur. Güvercinler bu kadar çoktur ve bu çoklukla beraber her bir ferdi sanat itibarıyla kıymetlidir.
– Dünyanın ev kedisi nüfusu 600 milyondur. Bu kadar çok kedi vardır ama bu çokluk fertlerdeki sanatı eksiltmez. Her biri antika bir sanat eseridir.
– Dünyanın keçi nüfusu 860 milyondur. Keçiler bu kadar çoktur ancak her birinin kendine mahsus bir sanatı vardır. Çokluk sanatlarından ve kıymetlerinden hiçbir şey eksiltmemiştir.
– Dünyanın insan nüfusu 8 milyardır. Böyle bir kesret ve mebzuliyetle beraber her bir insan sanat itibarıyla gayet kıymettardır. Değil kendisi, her azası dünya kıymetindedir.
Misalleri çoğaltmak mümkün. İşin özü şu: Yaratılan varlıklar son derece fazladır. Bu fazlalık sebebiyle de bir bolluk vardır. Ancak bu bolluk ve fazlalık onların sanatından ve kıymetinden hiçbir şeyi eksiltmemiştir.
İlk önce delilin bu kısmını iyice tefekkür edelim. Sonraki derste metne devam edeceğiz.
Yazar: Sinan Yılmaz