a
Ana SayfaKatre85. Arkadaş! Masum bir insana veya hayvanlara gelen felaketlerde, musibetlerde…

85. Arkadaş! Masum bir insana veya hayvanlara gelen felaketlerde, musibetlerde…

Katre mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

NOKTA

Arkadaş! Masum bir insana veya hayvanlara gelen felaketlerde, musibetlerde, beşer fehminin anlayamadığı bazı esbab ve hikmetler vardır. Yalnız meşiet-i İlahiyenin düsturlarını hâvi şeriat-ı fıtriye ahkâmı, aklın vücuduna tabi değildir ki aklı olmayan bir şeye tatbik edilmesin. O şeriatın hikmetleri kalp, his, istidada bakar. Bunlardan husule gelen fiillere, o şeriatın hükümleri tatbik ile tecziye edilir. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

(Meşiet-i İlahiye: Cenab-ı Hakk’ın irade ve dilemesi / Tecziye: Cezalandırma)

Allahu Teâlâ’nın iki farklı şeriatı vardır:

1. Sıfat-ı kelamdan gelen şeriat-ı Kur’anîye.

2. Sıfat-ı kudretten gelen şeriat-ı fıtriye ya da diğer ismiyle şeriat-ı tekviniye.

Nasıl ki şeriat-ı Kur’anîyenin hükümleri var. Ve bu hükümlere karşı gelenlere had ve cezaları var. Aynen bunun gibi, şeriat-ı fıtriyenin de kendine göre hükümleri ve hükümlere karşı gelenlere had ve cezaları var.

Bu iki şeriatın arasında şöyle bir fark var:

Şeriat-ı Kur’anîyeye sadece âkıl olanlar tabidir. Aklı olmayanlar bu şeriatın hükümlerine tabi olmakla mükellef değildir. Şeriat-ı fıtriyeye ise aklı olmayan da tabidir. Şeriat-ı fıtriyenin hükümleri akıl üzerine değil; kalp, his ve istidat üzerine çalışır. Bu sebeple, aklı olmayanlara da bu şeriatın ahkâmı tatbik edilir.

Kim ki şeriat-ı fıtriyenin bir hükmüne karşı gele, ona bir had ve ceza uygulana!

Üstadımız bunun misallerini şöyle veriyor:

Mesela bir çocuk, eline aldığı bir kuş veya bir sineği öldürse, şeriat-ı fıtriyenin ahkâmından olan hiss-i şefkate muhalefet etmiş olur. İşte bu muhalefetten dolayı, düşüp başı kırılırsa müstahak olur. Çünkü bu musibet, o muhalefete cezadır.

Veya dişi bir kaplan, öz evlatlarına olan şiddet-i şefkat ve himayeyi nazara almayarak, zavallı ceylanın yavrucuğunu parçalayarak yavrularına rızık yapar. Sonra bir avcı tarafından öldürülür. İşte hiss-i şefkat ve himayeye muhalefet ettiğinden, ceylana yaptığı aynı musibete maruz kalır.

İhtar: Kaplan gibi hayvanların helal rızıkları ölü hayvanlardır. Sağ hayvanları öldürüp rızık yapmak şeriat-ı fıtriyece haramdır. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

Metni okuyunca şu anım aklıma geldi:

Bir vakit oğlum -daha o zamanlar 7-8 yaşlarındaydı- karınca yuvasının başında durmuş karıncalarla oynuyordu. Orada olanlara dedim ki:

— Şu çocuğu karıncaların başından çekin, yoksa düşüp bir yerini kıracak.

Oradakiler sözümün manasını anlamadıklarından çocuğa engel olmadılar. Benim de biraz işim vardı, yanına gidemedim. Çok değil, 5-10 dakika sonra çocuğum koşarken düştü ve dizi kanamaya başladı. Çocuğun bu hâlini görenler bana sordu:

— Çocuğun başına bir şey geleceğini nereden bildin?

Ben de onlara bu dersteki hakikati şöyle anlattım:

— Şeriat-ı fıtriyenin bazı ahkâmı vardır ki bunlar his, kalp ve istidada bakar. Benim çocuğum, şeriat-ı fıtriyenin ahkâmından olan hiss-i şefkate muhalefet ediyor ve karıncaları rahatsız ediyordu. Nasıl ki şeriat-ı Kur’anîyeye muhalefetin bir cezası var; aynen bunu gibi, şeriat-ı fıtriyenin ahkâmına muhalefetin de bir cezası var. İşte düştü ve dizi kanadı; cezasını çekti…

Üstadımızın bu dersinden kıssadan hissemiz şu olmalı:

Allah’ın her bir icraatında bir adalet, bir hikmet ve bir şefkat vardır. Bunu bilmeli ve Allah’tan fazla merhamet etmek gibi bir divaneliğe düşmemeliyiz!

Bu dersimizde şu kısmı mütalaa ettik:

NOKTA

Arkadaş! Masum bir insana veya hayvanlara gelen felaketlerde, musibetlerde, beşer fehminin anlayamadığı bazı esbab ve hikmetler vardır. Yalnız meşiet-i İlahiyenin düsturlarını hâvi şeriat-ı fıtriye ahkâmı, aklın vücuduna tabi değildir ki aklı olmayan bir şeye tatbik edilmesin. O şeriatın hikmetleri kalp, his, istidada bakar. Bunlardan husule gelen fiillere, o şeriatın hükümleri tatbik ile tecziye edilir.

Mesela bir çocuk, eline aldığı bir kuş veya bir sineği öldürse, şeriat-ı fıtriyenin ahkâmından olan hiss-i şefkate muhalefet etmiş olur. İşte bu muhalefetten dolayı, düşüp başı kırılırsa müstahak olur. Çünkü bu musibet, o muhalefete cezadır.

Veya dişi bir kaplan, öz evlatlarına olan şiddet-i şefkat ve himayeyi nazara almayarak, zavallı ceylanın yavrucuğunu parçalayarak yavrularına rızık yapar. Sonra bir avcı tarafından öldürülür. İşte hiss-i şefkat ve himayeye muhalefet ettiğinden, ceylana yaptığı aynı musibete maruz kalır.

İhtar: Kaplan gibi hayvanların helal rızıkları ölü hayvanlardır. Sağ hayvanları öldürüp rızık yapmak şeriat-ı fıtriyece haramdır. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin