a
Ana SayfaKatre108. Ey insan! Senin vücudunun sahasında yapılan fiiller ve işlerden senin yed-i ihtiyarında…

108. Ey insan! Senin vücudunun sahasında yapılan fiiller ve işlerden senin yed-i ihtiyarında…

Katre mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

REMİZ

Ey insan! Senin vücudunun sahasında yapılan fiiller ve işlerden senin yed-i ihtiyarında bulunan ancak binde bir nisbetindedir. Baki kalan Mâlikü’l-mülk’e aittir. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

Biz kendi kendimize malik değiliz. Malikimiz kâinatın malikidir.

Ey nefsim! Görmüyor musun ki vücudunda bir fabrika işler de senin hiçbir şeyden haberin olmaz; en basit işlere dahi müdahale edemezsin.

– Kalbin kanı pompalar, senin haberin olmaz.

– Miden yiyecekleri sindirir, sen farkına bile varmazsın.

– Gözün görür, nasıl gördüğünü bilmezsin.

– Kulağın işitir, nasıl işittiğini anlamazsın.

– Dilin konuşur, nasıl konuştuğunu bilmezsin.

Hatta sahiplik iddia ettiğin, en basit işlerden olan yemek ve içmek fiilinin dahi yüz cüzünden ancak bir cüzüne sahipsin ki o da lokmayı ağzına atmaktır. Bundan sonrası dahi senin emrinde değildir. Ne çiğnediğinin farkına varırsın ne de yutma işi nasıl yapılır, bunu bilirsin.

Bunlar gibi, vücudunda her an binler faaliyet olur da sen bunların hiçbirinden haberdar olmazsın. Hatta vücudundaki aza ve uzuvları dahi bilmezsin.

— Hakikat bu iken sen nasıl olur da kendini kendine malik sayarsın?

Senin yegâne malikin seni yaratan Allah’tır; malikin, Malik-i kâinattır!

Üstadımız şöyle devam ediyor:

Binaenaleyh kendi kuvvetine göre yük al. Yoksa altında ezilirsin. Kıl kadar bir şuur ile büyük taşları kaldırmak teşebbüsünde bulunma. Malikinin izni olmaksızın onun mülküne el uzatma. Binaenaleyh gafletle, kendi hesabına bir iş yaptığın zaman haddini tecavüz etme. Eğer Malikin hesabına olursa istediğin şeyi al ve yap. Fakat izin ve meşiet ve emri dairesinde olmak şartıyla. İzin ve meşietini de şeriatından öğrenirsin. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

Metin açık olduğundan şerhine ihtiyaç duymuyoruz. Ancak metin açık diye sakın okuyup geçmeyelim. Üzerinde tefekkür edip hakikati nefse kabul ettirmeye çalışalım. Nefis ve şeytanımızı karşımıza alalım ve şu cümleler üzerinde onlarla muharebe edelim:

1. Kendi kuvvetine göre yük al. Yoksa altında ezilirsin. Kıl kadar bir şuur ile büyük taşları kaldırmak teşebbüsünde bulunma.

2. Malikinin izni olmaksızın onun mülküne el uzatma.

3. Gafletle kendi hesabına bir iş yaptığın zaman haddini tecavüz etme.

4. Eğer Malikin hesabına olursa istediğin şeyi al ve yap. Fakat izin ve meşiet ve emri dairesinde olmak şartıyla.

Cenab-ı Hak nefis ve şeytanla muharebede muzafferiyet nasip etsin. Âmin.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin