109. Ey şan ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al…
Katre mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
REMİZ
Ey şan ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-ı riyadır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O bela ve musibete düşersen اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ de, o beladan kurtul! (Mesnevi-i Nuriye, Katre)
Şöhretin ayn-ı riya (riyanın ta kendisi) olması şudur: Amel Allah’ın rızası için yapılmalıdır. Şöhret sahibi ise öyle bir dereceye gelir ki Allah’ın rızası için yapması gereken ameli şöhretini muhafaza için yapmaya başlar.
Bir örnekle meseleyi açalım: Mesela etrafında âbid olarak tanınan bir kişi akşam namazına camiye girer. Camiye girerken de kendi kendine şöyle düşünür: Tesbihi yolda çeker, şuraya yetişirim…
Tam camiye girer, bir de ne görsün, kendisine hürmet gösteren birkaç kişi camide oturmuş namazı bekliyorlar. Göz göze gelirler ve selamlaşırlar…
Bizim âbid şöyle düşünmeye başlar: Ya şimdi evvabin namazını kılmasam ayıp olur. Derler ki: Ya bu âbid bir zattı, evvabini terk etmeye başlamış…
Böyle düşünür de evvabin namazını kılar. İşte bu namaz Allah’ın rızası için değil, şöhretini muhafaza etmek içindir.
Bu misalle anlaşılır ki şöhret ayn-ı riyadır yani kişiye çok amelleri riya için yaptırır, gösteriş için işletir.
Bununla da insanı insanlara abd ve köle yapar. Zira insan amelini kim için yapıyorsa onun abdi ve kölesidir. Amelini Allah için yapanlar Allah’ın abdi ve kölesidir. Amelini başkası için yapanlar da kime gösteriş yapıyorlarsa onun abdi ve kölesidir.
Üstadımız dedi ki: O bela ve musibete düşersen اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ de, o beladan kurtul!
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ derken iki farklı manayı düşünebiliriz:
Birinci mana: Bu söz musibete uğrayınca söylenen bir sözdür. Buna göre, اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ derken şu mana düşünülür:
— Ya Rabbi! Şöhret belasına uğradım ve riya musibetine düştüm. Bundan sana sığınıyorum. Beni bu musibetlerden kurtar…
İkinci mana: Bu sözün manası, “Biz Allah’ın mülküyüz ve şüphesiz O’na döneceğiz.” şeklindedir. Yani bu sözde ölümü hatırlamak vardır. Buna göre, اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ derken şu mana düşünülür:
— Ben öleceğim ve kabre gireceğim. Dünyada bana hürmet gösterenler kabirde yanımda olmayacak. O hâlde onların rızasını ve muhabbetini kazanmaya çalışmak ve onlar için amel etmek beyhudedir. Ey nefsim! Bu beyhude amelden vazgeç, Allah için işle…
Bizler iki manayı düşünerek اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ diyebiliriz.
Kardeşlerim, bu ders Katre Risalesi’nin son dersiydi. Bizlere bu eseri mütalaa ettirdiği için Rabbimize sonsuz hamdüsena olsun. Rabbim, ölünceye kadar bizleri bu mütalaalardan ayırmasın. Bu mütalaaları da imanla hüsn-ü hatimemize vesile eylesin. Âmin.
Yazar: Sinan Yılmaz