a
Ana SayfaKatre81. Gafletten neş’et eden dalalet, pek garib ve acibdir. Mukareneti illiyete kalbeder…

81. Gafletten neş’et eden dalalet, pek garib ve acibdir. Mukareneti illiyete kalbeder…

Katre mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

NOKTA

Gafletten neş’et eden dalalet, pek garib ve acibdir. Mukareneti illiyete kalbeder. İki şey arasında bir mukarenet olursa yani daima beraber vücuda gelirlerse birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalaletin şe’nindendir. Hâlbuki devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

İlk önce “sebep ve netice” hakkında konuşalım, sonra da “iktiran ve illet” meselesini izaha çalışalım:

– Tavuk sebeptir, yumurta netice.

– Bulut sebeptir, yağmur netice.

– İnek sebeptir, süt netice.

– Ağaç sebeptir, meyve netice.

– İpek böceği sebeptir, ipek netice.

Bunlar gibi, Cenab-ı Hak her neticeyi bir sebeple yaratmaktadır. Aslında her bir eşya bir cihetten sebep iken, diğer cihetten netice olmaktadır.

Mesela yumurta sebep, tavuk neticedir. Çünkü tavuk yumurtadan çıkmaktadır. Başka bir cihetten baksak: Tavuk sebep, yumurta netice olur. Çünkü tavuktan da yumurta çıkmaktadır. Tavuk, çıktığı yumurtaya kıyasla netice olurken, kendinden çıkan yumurtaya kıyasla sebep olmaktadır.

Yine elma çekirdeği sebep, elma ağacı neticedir. Çünkü elma ağacı elma çekirdeğinden çıkmaktadır. Başka bir cihetten baksak: Elma ağacı sebep, elma netice olur. Çünkü elma, elma ağacının meyvesidir. Elma ağacı çekirdeğe kıyasla netice olurken, elmaya kıyasla sebep olmaktadır.

Hülasa: Her bir eşya bir cihetten sebep iken, diğer bir cihetten netice olmaktadır.

Şimdi sorumuz şu: Gafil ve cahil insanlar neticeleri niçin sebeplerden biliyor? Niçin sebepleri fail-i hakiki zannediyor?

Bu sorunun cevabı şudur: Çünkü Allahû Teâlâ her vakit neticeyi bir sebeple yaratmakta ve sebep olmadığında netice ortaya çıkmamaktadır. Mesela:

– İnek yoksa süt de yoktur.

– Ağaç yoksa meyve de yoktur.

– Tavuk yoksa yumurta da yoktur.

– Bal arısı yoksa bal da yoktur.

– Bulut yoksa yağmur da yoktur.

İşte bunlar gibi, bütün neticelerin sebeplere takılması ve neticenin bir sebebin eliyle yaratılması ehl-i gafleti aldatmakta; neticelerin, sebeplerden meydana geldiğini zannettirmektedir.

Neticelerin sebeplerle birlikte gözükmesine “iktiran” denir. İktiran “yakınlık” demektir. İşte ehl-i gafleti aldatan bu yakınlıktır. Ehl-i gaflet iktiranı illet ile karıştırmış ve iktiranı illet zannetmiştir. Hâlbuki illet, irade-i Rabbanîyedir ve kudret-i İlahîyedir. İktiran ise sebeple neticenin bir arada bulunmasıdır.

Üstadımız, Hâlbuki devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz.” dedi. Yani her vakit sebep ile neticenin birlikte gözükmesi, o sebebin neticeyi yarattığına delil olmaz. Sebep o neticenin illeti değil, sadece kudret-i İlahiyenin perdesidir. İllet-i hakiki, Allah’ın istemesi ve kudretiyle icad etmesidir.

Biz sakın iktiranla illeti birbiriyle karıştırmayalım ve karıştıran cahil ve gafillerden olmayalım! Sebeplerin üzerinde, müsebbibü’l-esbab olan Allah’ı görelim ve bütün işleri, fail-i hakikisi olan Allah’a teslim edelim.

Bu dersimizde şu bölümün mütalaasını yaptık:

NOKTA

Gafletten neş’et eden dalalet, pek garib ve acibdir. Mukareneti illiyete kalbeder. İki şey arasında bir mukarenet olursa yani daima beraber vücuda gelirlerse birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalaletin şe’nindendir. Hâlbuki devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz. (Mesnevi-i Nuriye, Katre)

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin