7. Bil ki her bir şey için iki suret vardır. O iki suretten birisi…
Lâsiyyemat mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
واعلم bil أن لكل شي her bir şey için vardır صورتين iki suret.
Bil ki her bir şey için iki suret vardır.
اما احداهما o ikisinden birine gelince فماديةٌ maddiyedir محسوسة müşahhas (somut) olan كقميصة bir gömlek gibidir قُدّت kesilmiş على مقدار قامة الشئ o şeyin kâmeti (boyu) miktarında (ölçüsünde) بتقدير القَدَر kaderin takdiriyle بغاية الانتظام nihayet intizamla.
O iki suretten birisi: Müşahhas olan maddi surettir ki kaderin takdiriyle nihayet intizamla, o şeyin kâmeti ölçüsünde kesilen bir gömlek gibidir.
İzah: Üstadımız varlıkların şekil ve suretlerini iki kısma ayırdı. Birincisi suret-i maddiyedir. Göz önünde gördüğümüz bütün şekil ve suretler bu kısma dâhildir. Bu kısım müşahhastır; göz ile görülür ve duyu organlarıyla hissedilir. Mesela bir kelebeği ele alalım:
Kaderin takdiriyle ve nihayet intizamla biçilmiş bir suret-i maddiye, âdeta bir gömlek gibi kelebeğe giydirilmiş ve kelebek hâlihazırdaki şeklini almış. Kelebeğe baktığımızda gördüğümüz şekil ve suret, suret-i maddiye kısmına dâhildir.
Kelebek gibi, bütün mevcudatın hâlihazırdaki şekil ve suretleri, suret-i maddiye kısmına dâhildir. Bu suretler ve elbiseler kaderin takdiriyle ve nihayet intizamla biçilmiş ve onlara giydirilmiştir.
واما الأخرى diğerine gelince فمعقولة ma’kuledir مركبة terkib edilmiş من أشتات صور الشيئ o şeyin türlü türlü suretlerinden في حركته hareketinde في بحر الزمان zaman denizindeki أو مرور نهر الزمان عليه veya zaman nehrinin ona uğramasındaki.
Diğeri ise: O şeyin, zaman denizindeki veya zaman nehrinin ona uğramasındaki hareketinde türlü türlü suretlerinden terkib edilen suret-i ma’kuledir.
İzah: İkinci suret de şuymuş: Mesela bir kaplan yaklaşık yirmi yıl yaşıyor. Şimdi, yirmi yaşında olan bir kaplan farz edelim. Kaplana baktığımızda gördüğümüz şekil suret-i maddiyedir. Suret-i ma’kule ise şudur:
Kaplan dünyaya geldiği andan yirmi yaşına kadar, neredeyse her gün, az-çok bir şekil değiştirdi. Her gün bu kaplanın bir fotoğrafını çektiğimizi farz edelim. Elimizde yaklaşık 7300 tane resim var. Bu resimleri alıp bir yapay zekâya yüklesek ve yapay zekâdan bu resimleri tek bir resme dönüştürmesini istesek, işte bu resim suret-i ma’kuledir. Yani değiştirdiği bütün şekillerin toplamından oluşan, bir suret-i vehmiyedir.
كصورة الدائرة bir daire suretindedir النورانية nurani olan المخيَّلة hayal edilen الحاصلة من جولان الشُعلة bir ateşin cevelanından (deveranından) hasıl olan.
O suret-i ma’kule, bir ateşin cevelanından hasıl olan hayalî ve nurani bir daire gibidir.
فهذه الصورة المعنوية للشيئ bir şeyin bu manevi sureti هي o manevi suret تاريخ حياة الشيئ o şeyin tarih-i hayatıdır وهي ve o manevi suret مدار القدَر المشهور meşhur kaderin medarıdır (yörüngesidir) وهي ve o manevi suret الْمُسمّاة بُمقدّرات الأشياء mukadderat-ı eşya ile isimlendirilmiştir.
Bir şeyin bu manevi sureti, o şeyin tarihçe-i hayatıdır; meşhur kaderin medarıdır ve “mukadderat-ı eşya” ile isimlendirilmiştir.
İzah: Mesela elimizde bir lazer ışığı olsa, bunu duvara tutup çok hızlı bir şekilde sağa-sola hareket ettirsek, duvarda bir çizgi oluşur. Aslında duvarda hakiki bir çizgi yoktur. Ancak ışık terk ettiği noktaya o kadar çabuk dönüyor ki biz noktayı terk ettiğinin farkına varmadan o noktada tekrar gözüküyor. Bu sebeple de duvarda bir çizgi varmış gibi görünüyor. İşte bu çizgi vehmî ve hayalî bir çizgidir. Hakikatte vücudu yoktur lakin insana varmış gibi gözükür.
Suret-i ma’kule de böyledir. Hakikatte böyle bir suret yok. Belki bir hakikate ışık tutması için varlığı vehmen kabul edilebilir. Bu suret-i ma’kule her şeyin bir kaderle takdir edildiğini ispat eder. Çünkü bu surette bir intizam ve mükemmellik vardır. İntizam ve mükemmellik de tesadüfün işi olamaz.
Yazar: Sinan Yılmaz