a
Ana SayfaLâsiyyemat16. İntizam-ı mutlak içinde bir suhulet-i mutlakada icad edilmesi

16. İntizam-ı mutlak içinde bir suhulet-i mutlakada icad edilmesi

Lâsiyyemat mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

2. İntizam-ı mutlak içinde bir suhulet-i mutlakada icad edilmesi:

Üstadımız bu maddeyi şöyle ifade etmişti:

وهي أنّا نشاهد في صحيفة الأرض إيجادا بديعا حكيما… في سهولةٍ مطلقة في انتظام مطلق

“O fıkralar şunlardır ki: Sahife-i arzda, intizam-ı mutlak içinde bir suhulet-i mutlakada, bedi ve hakîm bir icadı gözümüzle görüyoruz.”

Suhulet-i mutlaka “sonsuz ve sınırsız kolaylık” demektir. Yeryüzünde yaratılan mahlukata baktığımızda, bu yaratma faaliyetinde sonsuz bir kolaylık görüyoruz. Birkaç hafta zarfında ağaçlardan, çiçeklerden, böceklerden ve diğer hayvanat ve nebatattan hadsiz fertler icat ediliyor.

– Her birine farklı bir suret veriliyor.

– Farklı şekillerde terbiye ediliyor.

– Farklı elbiseler dikiliyor.

– Farklı renklere boyanıyor.

– Farklı aza ve cihazlarla teçhiz ediliyor…

Bütün bu icatlar da nihayetsiz bir suhulet ve kolaylıkla yapılıyor. İşte bu kolaylık bir kuvvet-i mutlakadan yani Allah’ın sonsuz kudretinden çıkıyor.

Suhulet-i mutlaka üzerine biraz daha tefekkür edelim:

Acaba en usta terzileri toplasak, dikenli bir ağaca elbise dikmelerini ve daha sonra bu ağacın dallarını çiçeklerle, yapraklarla ve meyvelerle süslemelerini istesek; acaba kaç terzi, kaç günde bir ağaca elbise dikip dallarını çiçek, yaprak ve meyvelerle süsleyebilir? Bir sene çalışsalar yine de bunu başaramazlar.

Bir de şöyle bir elbise dikmelerini istesek: Ağaç büyüdükçe elbisesi büyüyecek, küçülünce küçülecek. Böyle bir elbise dikmeleri mümkün müdür?

Hâlbuki yeryüzündeki ağaçlara baktığımızda, hepsine kolayca elbiseler dikiliyor; büyüyünce elbiseleri büyüyor, küçülünce küçülüyor. Bütün ağaçlar yaprak ve çiçeklerle bir anda süsleniyor. Elleri hükmündeki dallarına meyveler bir anda takılıyor. İşte bu kolaylık, Allah’ın nihayetsiz kudretinden geliyor. Eğer bu kudret olmasaydı, değil nebatat, tek bir çiçek bile vücuda gelemezdi.

Yine en iyi ressamları toplayıp onlara: “Bir tavus kuşunu boyayın.” desek, acaba kaç ressam, kaç günde bir tavus kuşunu boyayabilir?

Hâlbuki yeryüzündeki hayvanata baktığımızda, hepsine en süslü elbiseler giydirilmiş ve bu elbiseler farklı renklere boyanmış. Bu boyamalar suyun içinde bile yapılmış. Hiçbiri unutulmamış, başkasıyla karıştırılmamış. İşte bu kolaylık Allah’ın sonsuz kudretinden geliyor. Eğer bu kudret olmasaydı, değil bütün hayvanat, tek bir hayvan bile böyle süslü bir elbiseyi giyemezdi.

Yine bütün bilim adamlarını toplasak ve onlara desek ki: “Bir damla su yapın.” Yapabilirler mi?

Yapamazlar, yoktan icat edemezler. Hâlbuki bulutlara baktığımızda, milyonlarca su damlası bir anda o buluttan dökülüyor. İşte bu kolaylık, Allah’ın sonsuz kudretinden çıkıyor. Eğer bu kudret olmasaydı, tek bir damla su olmazdı.

Demek, eşyanın suhulet-i mutlaka ile icadı Cenab-ı Hakk’ın sonsuz kudretinin eseridir. Eğer tesadüf ve tabiat işe karışsaydı, değil âlem, bir sinek hatta sineğin kanadı bile vücut bulamazdı.

Üstad Hazretleri bu suhulet-i mutlakanın bir intizam-ı mutlak yani mükemmel bir intizam içinde gerçekleştiğine dikkat çekti. Demek suhulet-i mutlakayı tefekkür ederken intizam-ı mutlakı baz almamız ve suhulet ile intizamı beraber mütalaa etmemiz gerekiyor. Bunun mütalaasını sizlere havale ediyoruz.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin