110. Sakın zannetme ki esmâ-i hüsnadan ahireti ve haşri iktiza edenler Hakîm, Kerîm, Rahîm…
Lâsiyyemat mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
وكذا ve keza لا تحسبنّ sakın zannetme أنّ ما يقتضي الآخرة والحشر ahireti ve haşri iktiza edenler من الأسماء الحسنى esmâ-i hüsnadan منحصِرٌ على الحكيم والكريم والرحيم والعادل والحفيظ Hakîm, Kerîm, Rahîm, Adil ve Hafîz isimlerine münhasırdır كلا hayır بل كل الأسماء المتجلية belki tecelli eden bütün isimler في تدبير الكائنات kâinatın tedbirinde تقتضيها onu (ahireti) iktiza ediyor بل تستلزمها belki onu istilzam ediyor.
Ve keza, sakın zannetme ki esmâ-i hüsnadan ahireti ve haşri iktiza edenler Hakîm, Kerîm, Rahîm, Adil ve Hafîz isimlerine münhasırdır. Hayır! Belki kâinatın tedbirinde tecelli eden bütün isimler ahireti iktiza ediyor, belki onu istilzam ediyor.
İzah: Kâinatın tedbirinde tecelli eden bütün İlahî isimler ahireti iktiza ve ispat eder. Yani hangi ismin kapısını çalsak ve ondan ahireti sorsak, bize “Ahiret vardır.” der.
Mesela “Selam” isminin kapısını çalıp ahireti ondan sorsak, bize diyecek ki:
— Benim tecellime bak ve dikkat et! Bak, nasıl bütün mahlukat benim tecellim ile selamete çıkarılmış… İşte bütün selamet verilen işler, benim tecellim iledir. Selameti selamet yapan ise ancak ahiretin gelmesidir. Eğer ahiret gelmez ve benim tecellim sadece şu fâni hayata münhasır olursa, bütün güzelliğim hiçe iner ve âdeta tecellim alaya ve istihzaya döner.
Demek Selam ism-i şerifi, insanları fenadan, yokluktan, hiçlikten kurtarıp onları selamet yurdu olan cennete sokmakla da gözükecektir ki bu, Selam isminin en büyük tecellisidir.
Yine mesela, “hibe eden” manasındaki “Vehhab” isminin kapısını çalıp ahireti ondan sorsak, bize şöyle diyecektir:
— Yokluktan varlık âlemine çıkışınızdan tutun size verilen cihazata kadar, ağaçlara takılan yapraklardan tutun sobanız olan güneşe kadar bütün hibeler benim tecellim iledir. Ancak hibeyi hibe yapan, devamıdır. Eğer ahiret gelmez ve ölüm bir son olursa, bütün bu hibeler manasını kaybeder ve istihzaya döner. Demek, tecellimin bir manasının olabilmesi ancak ahiretin gelmesi iledir. Zaten ben en azami mertebede cennette tecelli edeceğim…
Bunlar gibi her bir ism-i şerif ahiretin varlığını ispat eder. Sizler diğer esmâ-i hüsnayı bu iki isme kıyas edin ve onlar üzerinde mesele-i haşri tefekkür edin.
Yazar: Sinan Yılmaz