29. Şüphesiz bir faaliyet; arzın aktarında yayılmış fertler arasındaki nihayet uzaklıkla birlikte…
Lâsiyyemat mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
وكذا ve keza إنّ الفعالية şüphesiz bir faaliyet مع نهاية التباعد nihayet uzaklıkla birlikte بين الأفراد المنتشرة yayılmış fertler arasındaki في أقطار الأرض arzın aktarında مع غاية التوافق son derece tevafukla beraber في الصورة والتشكيل والإيجاد والوجود surette, teşekkülde, icatta ve vücutta حتى كأن أفراد كل نوعٍ نوعٍ hatta sanki bütün nevlerin fertleri منتظرٌ أمرا يخصّها kendine has emri bekliyor من مدبرٍ واحد tek bir müdebbirden تختص mahsus olur بمن o zata الأرضُ جميعا bütün yeryüzü في قبضةِ تصرّفه وعلمه وحُكمه وحِكمته tasarrufunun, ilminin, hükmünün ve hikmetinin kabzasındadır.
Ve keza, şüphesiz arzın aktarında yayılmış fertler arasındaki nihayet uzaklıkla birlikte; surette, teşekkülde, icatta ve vücutta son derece tevafukla beraber; hatta bütün nevlerin fertleri tek bir müdebbirden kendine has bir emri bekliyor gibi bir faaliyet; bütün yeryüzü, tasarrufunun, ilminin, hükmünün ve hikmetinin kabzasında olan zata mahsustur.
İzah: Yeryüzüne dağılan fertler arasında bir tevafuk yani bir uyuşma vardır. Bu tevafuk hem aynı cinsin fertleri arasında hem de farklı nevler arasında bulunur. Mesela:
Bir ayva ağacı diğer ayva ağaçlarıyla aynıdır. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri birbirine benzer. Bu, aynı cinsin fertleri arasındaki tevafuktur.
Ayva ağacı diğer ağaçlara birebir benzemez. Ancak âzâ-yı esasiyede (esas azalarda) bir benzerlik vardır. Hepsinin kökü, dalları, yaprak, çiçek ve meyveleri vardır. Bu, nevler arasındaki tevafuktur.
Yine bir bülbül diğer bülbüllerle aynıdır. Bu kuşu nerede görseniz, “Bu bülbüldür.” dersiniz. Bu, aynı cinsin fertleri arasındaki tevafuktur.
Bülbül diğer kuşlara birebir benzemez. Ancak âzâ-yı esasiyede bir benzerlik vardır. Hepsinin kanadı, gözü, ayağı, gagası ve birbirine benzeyen azaları vardır. İşte bu, nevler arasındaki tevafuktur.
Yine bir papatya diğer papatyalarla aynıdır. Nerede bu çiçeği görseniz, “Bu papatyadır.” dersiniz. Bütün papatyalar birbirine benzer. Bu, aynı cinsin fertleri arasındaki tevafuktur.
Papatya diğer çiçeklerle birebir benzemez. Ancak âzâ-yı esasiyede bir benzerlik vardır. Hepsinin bir sapı, yaprağı, çiçeği vardır. Bu, nevler arasındaki tevafuktur.
Bunlar gibi, yeryüzüne dağılmış mahlukat arasında -nihayet uzaklıkla beraber- suretçe, vücutça, teşekkülce, terbiyece, elbisece, aza ve cihazatça bir benzerlik ve tevafuk vardır.
— Peki, fertler arasındaki bu tevafuk neye delalet eder?
Bu tevafuk, küre-i arzın Allah’ın taht-ı tasarrufunda olduğuna; ilmi, hükmü ve hikmeti dairesinde bulunduğuna delalet eder. Ve yine delalet eder ki: Yeryüzünü bir bahçe gibi idare edemeyen, ilmiyle her şeyi kuşatamayan, hükmüyle her şeye hâkim olamayan ve hikmetiyle her şeyi tedbir edemeyen, bu hakîmâne faaliyetin faili olamaz. Bu sıfatlar da ancak Allahu Teâlâ’ya mahsustur ve O’nun zatî sıfatlarıdır.
Yazar: Sinan Yılmaz