a
Ana SayfaReşehat34. Eğer dilersen, salât-ı kübrada iken ona bak! O salât-ı kübra ki…

34. Eğer dilersen, salât-ı kübrada iken ona bak! O salât-ı kübra ki…

On Birinci Reşha’nın mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

فان شئت  eğer dilersen  فانظر اليه  ona bak  وهو في الصلاة الكبرى  o, salât-ı kübrada iken  التي  öyle bir salât-ı kübra ki  بعظمة وُسعتها  vüsatının azametiyle  صيرت هذه الجزيرةَ بل الارض  bu cezireyi belki yeryüzünü dönüştürdü  مصلين بتلك الصلاة الكبرى  bu salât-ı kübra ile musallilere (namaz kılanlara).

Eğer dilersen, salât-ı kübrada iken ona bak! O salât-ı kübra ki -vüsatının azametiyle- bu cezireyi belki yeryüzünü musallilere dönüştürdü.

İzah: Efendimiz (a.s.m.)’ın kıldırdığı bu salât-ı kübranın vüsat-i azametine bakınız ki: Yeryüzü mescidi, Mekke minberi ve Medine-i Münevvere mihrabı olmuştur. Bu namazın cemaati de yalnız o zamanın insanları değildir. Belki Hazreti Âdem zamanından kıyamete kadar her bir asrın halkı birer saf olmuş, bütün asırların safları onun arkasında musallidir. Hatta bu namazın musallileri sadece insanlar da değildir. Hayvanat, nebatat ve cemadat dahi bu namaza iştirak etmiş; onunla âdeta namaz kılmış ve duasına “Âmin” demiştir.

Sözün özü: Efendimiz (a.s.m.)’ın kıldırdığı bu salât-ı kübra bütün yeryüzünü hatta gökyüzünü bir mescid hükmüne getirmiş; içindeki mevcudatı da birer musalli hükmüne çevirmiştir.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin