a
Ana SayfaReşehat27. Sekizinci Reşha: Malumdur ki -mesela sigara gibi- küçük bir âdetin küçük bir topluluktan…

27. Sekizinci Reşha: Malumdur ki -mesela sigara gibi- küçük bir âdetin küçük bir topluluktan…

الرشحة الثامنة

Sekizinci Reşha

من المعلوم  malumdur ki  أنّ رفعَ عادة صغيرة  küçük bir âdetin kaldırılması  كالتتون مثلاً  mesela sigara gibi  من طائفة صغيرة  küçük bir topluluktan  بالكلية  tamamen  قد يَعسُر على حاكم عظيم بهمة عظيمة  büyük bir hâkime, büyük bir himmetle bazen zor olur  مع أنّا نرى هذا الذاتَ  ama biz bu zatı görüyoruz  ها هو قد رفع بالكلية  işte o tamamen kaldırmış  عاداتٍ عظيمةً كثيرة  büyük ve çok âdetleri  من أقوام عظيمة متعصبين لعاداتهم معاندين في حسياتهم  âdetlerine mutaassıp ve hissiyatlarında inatçı olan büyük kavimlerden  بقوة جزئية  cüzi bir kuvvetle  وهمةٍ قليلة  az bir himmetle  وفي زمان قصير  kısa bir zamanda  وغرس بدلَها  ve onların yerine yerleştirmiş  برسوخ تام  sağlam bir şekilde  في سجيتهم  ahlaklarında  عادات عاليةً وخصائلَ غالية  yüksek âdetleri ve kıymetli hasletleri.

Malumdur ki -mesela sigara gibi- küçük bir âdetin küçük bir topluluktan tamamen kaldırılması, büyük bir hâkime büyük bir himmetle bazen zor olur. Ama biz bu zatı görüyoruz; işte o, büyük ve çok âdetleri, âdetlerine mutaassıp ve hissiyatlarında inatçı olan büyük kavimlerden, cüzi bir kuvvetle, kısa bir zamanda, az bir himmetle tamamen kaldırmış ve onların yerine ahlaklarında yüksek âdetleri ve kıymetli hasletleri sağlam bir şekilde yerleştirmiş. 

İzah: Bu delil -yani âdetleri değiştirme delili- farklı bir şekilde Yedinci Reşhada da işlenmişti. Delilin özü şu:

Değil büyük âdetleri, sigara gibi küçük bir âdeti bile tiryakisine bıraktırmak pek zordur. Hatta kuvvet sahibi büyük bir hâkim büyük bir gayret ve azimle, küçük bir kavimdeki, küçük bir âdeti, pek zahmetle ancak kaldırabilir. Nice padişahlar gelmiş ki küçücük âdetleri -o haşmetlerine rağmen- kaldıramamışlar.

Hâlbuki Efendimiz (a.s.m.) pek çok âdetleri hem de asabi ve inatçı kavimlerden, cüzi bir kuvvetle kısa bir zamanda kaldırmış; kaldırmakla da kalmamış, en yüksek ahlakı tesis edip en güzel âdetleri getirmiş.

Üstadımız bu hakikate şöyle bir misal veriyor: 

فانظر الى عمرَ رضي الله عنه قبل الاهتداء وبعده  Ömer’e (r.a.) hidayete ermeden önce ve ondan sonra bak  تره نواةً قد صار شجرة باسقة  onu yüksek bir ağaca dönüşen bir çekirdek olarak görürsün. 

Hazreti Ömer’e (r.a.) hidayete ermeden önce ve ondan sonra bak; onu yüksek bir ağaca dönüşen bir çekirdek olarak görürsün. 

İzah: Hz. Ömer’in birçok kıssasını duymuş ya da okumuşuzdur. Adaleti, merhameti, cesareti, hakkı ve batılı ayırt edişi ve daha birçok sıfatıyla tam bir insan-ı kâmil… Hz. Ömer’i böyle insan-ı kâmil yapan, üstadı olan Hz. Muhammed (a.s.m.)’dır.

Hazreti Ömer’in İslamiyet’le kazandığı kemali anlamak için İslamiyet’ten önceki hâlini araştırmaya ve sayıp dökmeye gerek yok. Bizler Sahabe Efendilerimizi en güzel hâlleriyle anmalıyız. Sadece şu kadar bilsek yeter:

Hz. Ömer bu kemale İslamiyet’ten önce sahip değildi. Onu bu kemale ulaştıran, insan-ı kâmil yapan ve insaniyetin zirvesine taşıyan İslam’dır ve Hz. Muhammed (a.s.m.)’dır.

Üstadımız bu reşhayı şöyle tamamlıyor:   

وهكذا  bunun gibi  يتراءى لنا  bize görünüyor  من خوارق اجراآته الاساسية  icraat-ı esasiyesinin harikalarından  الوفُ ما رأينا  gördüğümüzün binlercesi.  فمن لم ير هذا العصرَ  kim bu asrı görmezse  ندخل في عينه هذه الجزيرةَ  bu cezireyi gözüne sokarız. فليُجرِّب نفسَه فيها  (bunu kabul etmeyen) kendini orada tecrübe etsin  فليأخذوا مائةً من فلاسفتِهم  filozoflarından yüzünü alsınlar  وليذهبوا اليها  oraya gitsinler  وليعملوا مائةَ سنةٍ  yüz sene çalışsınlar… هل يتيسَّر لهم أن يفعلوا  yapmaları mümkün müdür  بالنسبة إلى هذا الزمان  bu zamana nispetle  جزءٌ من مائةِ جزءٍ  yüz cüzünden bir cüzünü  مما فعل سيدنا عليه الصلاة والسلام في سنةٍ  Efendimiz (a.s.m.)’ın bir senede yaptıklarının  بالنسبة إلى ذلك الزمان  o zamana nispetle.

Bunun gibi, onun icraat-ı esasiyesinin harikalarından, gördüğümüzün binlercesi bizlere görünüyor. Kim bu asrı görmezse bu cezireyi gözüne sokarız. (Bunu kabul etmeyen) kendini orada tecrübe etsin, filozoflarından yüzünü alsınlar oraya gitsinler, yüz sene çalışsınlar… Efendimiz (a.s.m.)’ın o zamana nispetle bir senede yaptıklarının yüz cüzünden bir cüzünü bu zamana nispetle yapmaları mümkün müdür?

İzah: İslamiyet’ten önce Arapların hangi âdetlere sahip olduğunu Yedinci Reşhanın mütalaasında anlatmıştık. Hatırlamak isteyenler mezkûr reşhanın mütalaasını tekrar okuyabilirler.

Efendimiz (a.s.m.) bütün bu âdetleri kısa bir zamanda kaldırmış ve yerlerine en güzel ahlakı tesis etmiştir. Acaba bu zamanın yüzlerce filozofunu alıp o zamana götürsek, onlar pek uzun bir zamanda, o vahşilerin ıslahı için çalışsalar; acaba Efendimiz (a.s.m.)’ın bir senede yaptığını onlar yüz senede yapabilir mi?

Hatta bırakın güzel ahlakın her nevini tesis etmeyi, sadece onların kalplerine merhamet koymak için çalışsalar, bunu yapabilirler mi? Hâşâ, yapamazlar!

— Nereden biliyoruz yapamayacaklarını?

Biliyoruz çünkü bu zamanda yaptıkları ortada. Her gün yüzlerce cinayet işleniyor, binlerce hırsızlık oluyor, insanlar birbirini aldatıyor, mallarını gasbediyor… Saymakla bitmeyecek kadar çok zulümler işleniyor. Hadi bu insanları ıslah etseler ya! O kadar kanun koyucu, o kadar mahkeme, o kadar polis ve hapishane ama ortada ıslah olan kimse yok!

İnsanların ıslahı için çalışanlar, Efendimiz (a.s.m.)’a teşekkür etsinler. Çünkü bir kısım insanda olan ıslah, o zatın (a.s.m.) 14 asır öncesinden vurduğu ciladır. Eğer onun dersi ve talimi olmasaydı, şu kuzu gibi olan insanlar bir canavar olup çok cinayetler işlerdi.

İşin özü: Hz. Muhammed (a.s.m.)’ın yapmış olduğu bu emsalsiz icraat onun peygamberliğine güneş gibi bir delildir ve inkâr edilemeyecek bir hüccettir.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin