a
Ana SayfaReşehat10. Zira onun nuruyla aydınlanmadığımızda kâinatta umumi bir matem görürüz….

10. Zira onun nuruyla aydınlanmadığımızda kâinatta umumi bir matem görürüz….

Beşinci Reşhanın mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

إذ  zira  اذا لم نستضئْ  aydınlanmadığımızda  بنوره  onun nuruyla  نرى  görürüz  في الكائنات  kâinatta  مأتمًا عموميّا  umumi bir matem.

Zira onun nuruyla aydınlanmadığımızda kâinatta umumi bir matem görürüz.

ونرى  ve görürüz  موجوداتِها  mevcudatını  كالأجانب والأعداء  ecnebiler ve düşmanlar gibi  لا يَعرف بعضٌ بعضًا  birbirini tanımayan  بل يعاديه  hatta birbirine düşmanlık eden.

Mevcudatını, birbirini tanımayan hatta birbirine düşmanlık eden ecnebiler ve düşmanlar gibi görürüz.

ونرى  ve görürüz  جامداتِها  camidatını  جنائزَ دهّاشةً  dehşet veren cenazeler olarak.

Camidatını dehşet veren cenazeler olarak görürüz.

ونرى  ve görürüz  حيواناتها وأناسيَّها  hayvanatını ve insanlarını  أيتامًا باكين  ağlayan yetimler olarak  بضَرَبات الزوال والفراق  zeval ve firakın darbeleriyle.

Hayvanatını ve insanlarını, zeval ve firakın darbeleriyle ağlayan yetimler olarak görürüz.

ونرى  ve görürüz  الكائناتِ  kâinatı  بحركاتها وتنوعاتِها وتغيراتها ونقوشها  harekâtıyla, tenevvüatıyla, tagayyüratıyla ve nukuşuyla  ملعبةَ التصادفِ  tesadüfün oyun yeri  مُنجَرّةً إلى العبثية  abesiyete sürüklenmiş  مُهْمَلةً لا معنى لها  ve manası olmayan mühmel (boş verilmiş).

Kâinatı harekâtıyla, tenevvüatıyla, tagayyüratıyla ve nukuşuyla; tesadüfün oyun yeri, abesiyete sürüklenmiş ve manası olmayan mühmel (boş verilmiş) bir hâlde görürüz.

ونرى الانسان  ve insanı görürüz  قد صار  olmuş  بعجزه المزعجِ  rahatsız eden acziyle  وفقره المعجزِ  âciz bırakan fakrıyla  وعقله الناقلِ لِأحزان الماضي ومخاوِفِ المستقبلِ الى رأس الانسان  mazinin hüzünlerini ve geleceğin korkularını insanın başına taşıyan aklıyla  أدنى وأخسرَ من جميع الحيوانات  bütün hayvanattan daha aşağı ve daha hüsranda.

Ve insanı; rahatsız eden acziyle, âciz bırakan fakrıyla, mazinin hüzünlerini ve geleceğin korkularını insanın başına taşıyan aklıyla, bütün hayvanattan daha aşağı ve daha hüsranda olmuş görürüz.

فهذه  bu  هي ماهيةُ الكائنات  kâinatın mahiyetidir  عند من  o kimsenin katında  لم يدخلْ في دائرة نوره  onun nurunun dairesine girmeyen.

Bu, onun nurunun dairesine girmeyen kimsenin katında kâinatın mahiyetidir.

İzah: Üstad Hazretleri, kâinata Efendimiz (a.s.m.)’ın getirdiği nur ile bakılmadığında kâinatın aldığı şekli beyan etti. Meseleyi maddelersek daha kolay ihata ederiz:

1. Kâinat umumi bir mâtemhâne şeklinde görünür. Her varlığın yas tuttuğu zannedilir.

2. Bütün mevcudat birbirine karşı yabancı ve düşman vaziyeti alır.

3. Dağlar, denizler, yıldızlar gibi cansız varlıklar birer cenaze hükmünde görünür.

4. Hayvan ve insanlar yetimler gibi olup, ölümün ve firakın korkusundan feryat ediyorlar şeklinde gözükür.

5. Kâinat bir oyuncak hükmünü alır. Şu âlemdeki her hadise, her fiil, her varlık, her nakış tesadüfün bir oyuncağı olur. Hikmet gizlenir, her şey abesiyete inkılap eder.

6. İnsanlar hayvanlardan daha aşağı, daha zelil ve hakir olur. Çünkü insanda akıl vardır. Bu akıl geçmişin elemlerini ve geleceğin korkularını zaman-ı hâzıra getirip toplar. İnsanın hazır lezzetini yok eder. Bu sebeple, insan hayvandan daha aşağı ve daha hasaretli bir varlık olur.

İşte Efendimiz (a.s.m.)’ın telkin ettiği iman nuruyla kâinata bakılmazsa, kâinat böyle korkunç ve zulümatlı bir şekilde görünür.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin