23. Kitab-ı kâinatın ekser mesailini insanın mahiyetinde yazan.
Bir önceki dersimizde beş cümlelik bölümün birinci cümlesini tahlil etmiştik. Bu dersimizde ikinci cümleyi tahlil edeceğiz. Üstadımız en sonunda da şöyle diyecek: “Bunları yapan ancak ve ancak her şeyi yaratan Hâlık olabilir.”
İkinci cümle şöyle:
ve kitab-ı kâinatın ekser mesailini insanın mahiyetinde yazan… (Mesnevi-i Nuriye, Lem’alar)
(Mesail: Meseleler)
Bu konuyu önceki derslerde de izah etmiştik. Derslerin bağımsız okunabileceğini düşünerek aynı izahı bu makamda tekrar edelim:
Kâinatta ne varsa küçük bir numunesi insanda vardır:
– Yeryüzünün dörtte üçü sudur. İnsan vücudunun da dörtte üçü sudur.
– Toprakta demir, bakır, çinko, fosfor gibi elementler var. Bedenimizde de bu elementlerin hepsi mevcut.
– Yeryüzünde dağlar, toprak var. Buna mukabil bizde kemikler ve et var.
– Yeryüzünde nehirler var. Buna mukabil bizde kılcal damarlar var.
– Yeryüzünde ormanlar var. Buna mukabil bizde saç ve kıllar var.
– Âlemde itme ve çekme kuvveti var. Bizde dâfia ve cazibe kuvveti var.
– Yeryüzünde kasırgalar, fırtınalar var. Bizde öfke var.
– Yeryüzünde bahar var, bizde neşe.
– Âlemde şeytan var, bizde nefis ve lümme-i şeytaniye.
– Âlemde melek var, bizde ilhamlar.
– Âlemde levh-i mahfuz var, bizde hafıza kuvveti.
– Âlemde Arş var, bizde kalp.
– Âlemde Kürsî var, bizde akıl.
– Âlemde misal âlemi var, bizde hayal kuvveti…
Bunlar ve daha birçok benzerlikler ispat eder ki: Kâinat bir kitap olsa insan o kitabın bir sayfası olur. Öyle bir sayfa ki kitabın tamamında yazılan meseleler küçük bir mikyasta o sayfada yazılmış…
İnsan şu kâinatın küçük bir misalidir. İnsanı büyütsek kâinat olur, kâinatı küçültsek insan olur. Bundan da anlaşılır ki: İnsanı kim yaratmışsa kâinatı da o yaratmıştır. Ve kâinatı kim halk etmişse insanı dahi o halk etmiştir.
İkinci cümlenin mütalaasını bu şekilde tamamladık. Şunu unutmayalım: Bizler sohbet değil, mütalaa yapıyoruz. Sohbet farklıdır, mütalaa farklıdır. Mütalaa yaparken yavaş yavaş ama anlaya anlaya, tefekkür ede ede ilerlenir. Aceleye gerek yok. Bir cümlenin manasını iyice anlamadan, kalbe iyice yerleştirmeden diğer cümleye asla geçmeyin. Bir müddet sonra manalar kişide meleke hâline gelir. Bu olduğunda artık Risale-i Nur kişiye açılmıştır.
Bu dersimizde şu cümleyi anlamaya çalıştık:
ve kitab-ı kâinatın ekser mesailini insanın mahiyetinde yazan… (Mesnevi-i Nuriye, Lem’alar)
Yazar: Sinan Yılmaz