a
Ana SayfaLemalar20. İkinci Lem’a: Sayısız hâtemlerden canlı mahlukata vazedilen hayat hâtemine bakınız. Evet, canlı bir mahluk…

20. İkinci Lem’a: Sayısız hâtemlerden canlı mahlukata vazedilen hayat hâtemine bakınız. Evet, canlı bir mahluk…

Lem’alar mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

İkinci Lem’a: Sayısız hâtemlerden canlı mahlukata vazedilen hayat hâtemine bakınız. Evet, canlı bir mahluk camiiyeti itibarıyla kâinata küçük bir misaldir. (Mesnevi-i Nuriye, Lem’alar)

(Hâtem: Mühür / Vazedilen: Konulan / Camiiyet: Toplayıcılık)

Üstadımız bu İkinci Lem’ada -Birinci Lem’ada olduğu gibi- yine hayat üzerine vurulan bir hâtemden yani mühürden bahsediyor. Hayat öyle bir şeydir ki sahibini küçük bir kâinat yapar. Mesela insanı ele alalım. Kâinatta ne varsa küçük bir numunesi insanda vardır:

– Yeryüzünün dörtte üçü sudur. İnsan vücudunun da dörtte üçü sudur.

– Toprakta demir, bakır, çinko, fosfor gibi elementler var. Bedenimizde de bu elementlerin hepsi mevcut.

– Yeryüzünde dağlar, toprak var. Buna mukabil bizde kemikler ve et var.

– Yeryüzünde nehirler var. Buna mukabil bizde kılcal damarlar var.

– Yeryüzünde ormanlar var. Buna mukabil bizde saç ve kıllar var.

– Âlemde itme ve çekme kuvveti var. Bizde dâfia ve cazibe kuvveti var.

– Yeryüzünde kasırgalar, fırtınalar var. Bizde öfke var.

– Yeryüzünde bahar var, bizde neşe.

– Âlemde şeytan var, bizde nefis ve lümme-i şeytaniye.

– Âlemde melek var, bizde ilhamlar.

– Âlemde levh-i mahfuz var, bizde hafıza kuvveti.

– Âlemde Arş var, bizde kalp.

– Âlemde Kürsî var, bizde akıl.

– Âlemde misal âlemi var, bizde hayal kuvveti…

Bunlar ve daha birçok benzerlikler ispat eder ki insan şu kâinatın küçük bir misalidir. İnsanı büyütsek kâinat olur, kâinatı küçültsek insan olur. İnsan kâinata küçük bir misal olduğu gibi, her bir canlı varlık da böyle küçük bir misaldir.

Üstadımız şöyle devam ediyor:

Şecere-i âleme güzel ve tatlı bir meyvedir. (Mesnevi-i Nuriye, Lem’alar)

(Şecere-i âlem: Âlem ağacı)

Şu âleme bir ağaç olarak baksak, canlı varlıklar bu ağacın en güzel ve en tatlı meyvesi olur.

Şimdi, hayalen canlı varlıkları şu âlemden çıkarın. Geriye sadece cansız varlıklar kalsın.

— Âlemin bir kıymeti kaldı mı?

— İçinde insan yoksa; uçan, koşan, yüzen hayvanat yoksa; dünyanın bir kıymeti kalır mı?

— Dünyanın taşı altından, toprağı yakuttan olsa; içinde hayat sahibi olmazsa bir önemi olur mu?

Elbette olmaz!

Nasıl ki ağacın en önemli ve kıymetli cüzü meyvesidir. Ve ağaç, meyvesi için vardır. Aynen bunun gibi, şu âleme ağaç nazarıyla baksak, hayat sahipleri bu ağacın en güzel ve tatlı meyvesidir.

Bu benzetmeden de hakikate şöyle bir kapı açılır:

Ağaç kiminse meyve onundur. Dolayısıyla ağacın sahibini ispat ettikten sonra meyvenin sahibini ispata ihtiyaç yoktur. Ve meyveye sahip olabilmek için ağaca sahip olmak gerekir. Dolayısıyla tek bir meyvenin sahibini ispat ettiğimizde, diğer meyvelerin ve ağacın sahibini ispata ihtiyaç yoktur.

Şu âlem bir ağaçtır ve bu ağacının meyveleri hayat sahibi mahlukattır. Kâinatı Allah’ın icat ettiği ispat edildiğinde, meyvesi olan hayat sahiplerinin Allah’ın mülkü olduğunu ispata ihtiyaç yoktur. Zira ağaç kiminse meyvesi de onun olacaktır. Ya da tek bir hayat sahibini Allah’ın yarattığı ispat edildiğinde, diğer hayat sahiplerinin ve kâinatın Allah’ın mülkü olduğunu ispata ihtiyaç yoktur. Zira tek bir meyve kiminse diğer meyveler ve ağaç onundur.

İşte “Şecere-i âleme güzel ve tatlı bir meyvedir.” cümlesi altında böyle derin bir hakikat yatıyor. Risalelerde her cümlenin altında bir hakikat yatar ve her cümle bir maksada müteveccih söylenmiştir. O maksadı bulup çıkarmalıyız. Önceki cümlenin altında yatan hakikat bir sonraki derste izah edilecek.

Dersimizi burada tamamlayalım. Hayatın diğer özelliklerini bir sonraki derste işleyeceğiz. Bu dersimizde şu bölümü anlamaya çalıştık:

İkinci Lem’a: Sayısız hâtemlerden canlı mahlukata vazedilen hayat hâtemine bakınız. Evet, canlı bir mahluk camiiyeti itibarıyla kâinata küçük bir misaldir. Şecere-i âleme güzel ve tatlı bir meyvedir. (Mesnevi-i Nuriye, Lem’alar)

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin