a
Ana Sayfa1-50 Arası Sorular37. Karıncanın Firavun’un sarayını yıkması

37. Karıncanın Firavun’un sarayını yıkması

Soru: 23. Lem’a’da şöyle deniliyor: “Nasıl ki karınca o memuriyet cihetiyle Firavun’un sarayını harap ediyor.” Yine 2. Şua’da şöyle geçiyor: “Bir karınca bir Firavun’u o mensubiyet kuvvetiyle mağlup ettiği gibi…”

Karıncanın Firavun’u mağlup etmesi ve sarayını yıkması hakkında bilgi verir misiniz?

El-cevap: Karıncanın Firavun’un sarayını harap etmesi hususunda kaynaklarda bir bilgi bulamadım. Abdülkadir Badıllı Abi de bu meseleyi araştırmış ve eserinde şöyle demiş:

— Karınca hakkında rivayet bulunamadı. Zaten bu rivayet bir hadis-i şerif olmayıp tarihî bir hadisedir. Bazı İslam tarihçileri kaydetmiş olabilirler.

Benim gönlüme gelen izah şudur:

Muhtemelen Üstad Hazretleri bu ifadesiyle, şu ayet-i kerimede anlatılan hadiseye dikkat çekmiş:

A’raf suresinin 133. ayetinde, Firavun’a gönderilen musibetler şöyle sayılmaktadır:

فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الطُّوفَانَ وَالْجَرَادَ وَالْقُمَّلَ وَالضَّفَادِعَ وَالدَّمَ آيَاتٍ مُفَصَّلاَتٍ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِمِينَ

Biz onlara apaçık ayetler olarak tufan, çekirge, kummel, kurbağalar ve kan gönderdik. Onlar kibirlendiler ve mücrim bir kavim oldular.

Ayette geçen “kummel” hakkında müfessirler farklı izahlar yapmışlar. Bir rivayete göre, “kummel”den murad karıncalardır.

Bu karıncalar insanların elbiselerinin içeri girip kanlarını emiyordu. Yine kim bir şeyi yemek isterse hemen o şeyin içine doluyordu. On çuval unla değirmene giden bir kimse üç küçük torbayla zar zor geri dönebiliyordu. Bunlar insanların saçlarının içine dahi giriyor; kirpiklerinin ve tüylerinin arasında yuvalanıyordu.

Firavun bunlarla başa çıkamamış ve Hazreti Musa’ya giderek bu musibetin kalkması için Allah’a dua etmesini istemiştir.

Üstad Hazretlerinin beyanındaki “karıncalar” ile bu karıncalar kastedilmiş olabilir. Bu durumda, “karıncanın Firavun’un sarayını başına yıkması” mecaz bir ifade olup, bununla, Firavun’u mağlup etmesi ve onu mahvu perişan etmesi kastedilmiştir.

En doğrusunu Allah bilir.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin