a
Ana Sayfa1-50 Arası Sorular20. “Şecere-i kâinat” ifadesi üzerine bir tefekkür!

20. “Şecere-i kâinat” ifadesi üzerine bir tefekkür!

Soru: Üstad Hazretleri kâinattan bahsederken birçok yerde “şecere-i kâinat” diyor. “Şecere-i kâinat” tamlamasından ne anlamalıyız?

El-cevap: Üstadımız “şecere-i kâinat” diyerek kâinatı bir ağaca benzetiyor. Bu ifade üzerinde şöyle bir tefekkür yapabiliriz:

Kâinat bir ağaç olsa, her bir galaksi bu ağacın bir dalı olurdu. Evrende kaç galaksi olduğu tam bilinmemekle birlikte, 200 milyar ile 2 trilyon arasında bir galaksinin olabileceği söyleniyor. Hadi biz en azını aldık, 200 milyar dedik. Demek, bu kâinat ağacının 200 milyar dalı var.

Her yıldızı bir meyveye benzetsek, demek her dalda yaklaşık 200-300 milyar arası bir meyve var. Dünyamız ise 200 milyar daldan bir dal olan Samanyolu Galaksisi’nin, 300 milyar meyvesinden tek bir meyvedir.

— Kâinat ağacının büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz?

Şimdi, biz kâinat ağacının büyüklüğünü hayal edemezken, hayalimiz ve tasavvurumuz bunu ihata edemezken, karşımıza başka bir hakikat çıkıyor. O da şu:

Bu 200 milyar dalı olan ve her dalında 200-300 milyar meyvesi olan ağacı alıp, Allah’ın “Kürsî” ismini verdiğimiz mekâna atsak, kâinat ağacı Kürsî’de, çöle atılmış bir yüzük gibi oluyor.

— Kürsî’nin büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz?

Bunu da hayal ve tasavvur edemezken karşımıza başka bir hakikat daha çıkıyor. O da şu:

Bu Kürsî’yi alıp Allah’ın “Arş” ismini verdiği mekânın içine atsak, Kürsî de Arş’ta çöldeki yüzük gibi oluyor.

— Acaba Arş ne kadar büyük ve nasıl bir mekân?

Bütün bunlardan sonra da karşımıza başka bir hakikat çıkıyor. O da şu:

Kâinatın ağacının en küçük dairesinden en büyük dairesine kadar; zerrattan seyyarata, yerden göğe, denizlerin diplerinden galaksilerin ötesine, Kürsî’den Arş’a kadar her şey, Zat-ı Vâhid-i Ehad olan Allahu Teâlâ’nın kudretiyle ve iradesiyle idare edilmektedir. Her şeyin dizgini Allah’ın elindedir. Bütün fiillerin faili, bütün icatların mucidi, her mahlukun hâlıkı ve bütün işlerin müdebbiri O’dur. En büyük bir sebep, zerre miskal bir işin ve icadın fail-i hakikisi değildir.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin