5. Rububiyet kavramı ne manaya gelmektedir?
Soru: Rububiyet kavramını açıklar mısınız?
El-cevap: Rububiyet: Allah’ın mahlukatı yaratması, öldürmesi, beslemesi, suret vermesi, aza ve cihazlarla donatması, vazifesini öğretmesi, hâlden hâle şekilden şekle sokması; mahlukunu evirmesi, çevirmesi ve onda tasarrufta bulunmasıdır.
Mesela bir kuşu ele alalım:
– Kuşun yaratılması rububiyetin tecellisidir.
– Ona hayat verilmesi; göz, kanat, ayak gibi azaların takılması rububiyetin tecellisidir.
– Ona uçmanın öğretilmesi; yolunun ilham edilmesi; yaşam şartlarına uygun terbiye edilmesi rububiyetin tecellisidir.
– Ona bir şekil ve suret verilmesi; vazifesinin öğretilmesi; duygularla teçhiz edilmesi rububiyetin tecellisidir.
– Rızıklandırılması; hâlden hâle sokulup son şeklini alması; vakti geldiğinde öldürülmesi rububiyetin tecellisidir.
Bunlar gibi, kuşun üzerinde saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok rububiyet tecellisi vardır.
Şimdi de ağaçlar üzerinde bir tefekkür yapalım:
60 binden fazla ağaç türü vardır.
– Her birinin şekli farklı.
– Elbisesi farklı.
– Çiçeği farklı.
– Yaprağı farklı.
– Meyvesi farklı…
– Hiçbiri başkasıyla karıştırılmıyor. Elma ağacından üzüm çıkmıyor. Ayva ağacına incir ağacının yaprakları takılmıyor. Armudun tadı muzun tadına karışmıyor.
– Hiçbir karışıklık, eksiklik ve kusur yok. Ve bu 60 bin çeşit ağacın yüz milyonlar ferdi var.
– Bütün bu ağaçlar, birbirine maddeten benzeyen çekirdek ve tohumlardan yaratılmış.
– Ne tohum ve çekirdeklerden çıkan ağaçlar birbirine benziyor ne de ağaçların yaprak, çiçek ve meyveleri birbirine benziyor.
İşte bütün bunlar rububiyetin tecellisidir.
Şimdi de hayvanatı düşünelim:
Dünyada kaç çeşit hayvan olduğunu bilim adamları hesap edemiyor. 20 milyonla 100 milyon arasında değişen rakamlar söylüyorlar. Hadi biz en azını esas alalım ve 20 milyon diyelim.
– Bu hayvanların milyarlarca ferdi var ve hepsi -maddeten birbirine benzeyen- nutfe ve yumurtalardan yaratılmış.
– Her bir ferdin elbisesi farklı.
– Sureti farklı.
– Vücudu farklı.
– Terbiyesi farklı.
– Cihazları farklı.
– Yaşam süreleri farklı…
– Bu kadar farklılıklar içinde hiçbir karışıklık yok. Her birine kendine mahsus bir elbise dikilmiş.
– Kendine mahsus bir suret verilmiş.
– Kendine mahsus cihaz ve duygularla donatılmış.
– Kendine mahsus bir boyayla boyanmış ve hakeza…
– Hiçbir karışıklık, hiçbir eksiklik göremezsiniz. Kartala sinek kanadı takılmamış; aslan zürafa rengine boyanmamış; kuşlar yüzmeye, balıklar uçmaya çalışmıyor.
– Ve bu harikulade varlıklar yumurta ve nutfelerden çıkarılmış…
İşte bütün bunlar rububiyetin tecellisidir. Rububiyet-i İlahîyenin bu haşmetli faaliyetinde Allah’ın kudret ve azameti gözükmekte ve seyredene “Sübhanallah” dedirtmektedir.
Yazar: Sinan Yılmaz