12. Allahu Teâlâ’nın vacibu’l-vücud olması ne demektir?
Soru: Risale-i Nurların birçok yerinde “vacibu’l-vücud” kavramı geçmektedir. Allahu Teâlâ’nın vacibu’l-vücud olması ne demektir?
El-cevap: Yokluğu da bir vücut mertebesi kabul ettiğimizde vücut mertebeleri üçe ayrılır:
1. Vacibu’l-vücud: Varlığı lazım ve vacip olan.
2. Mümkünü’l-vücud: Varlığı ve yokluğu eşit olan.
3. Mümteni: Varlığı imkansız olan.
Bir kitabı düşündüğümüzde, bu kitabın kendisi mümkünü’l-vücuttur. Varlığı ve yokluğu müsavidir. Var olabilmesi için bir irade sahibinin tercihine ihtiyacı vardır. Bir kâtip varlığını yokluğuna tercih ettiğinde var olur, onu yırttığında yok olur.
Kitabın varlık mertebesi mümkünü’l-vücud iken, kâtibinin varlık mertebesi -mecazi anlamda- vacibu’l-vücuttur. Kâtip olmadan kitabın varlığı izah edilemez.
Mümteni ise kitabın kâtipsiz olmasıdır.
Bir misalle daha meseleyi pekiştirelim:
Bir masayı düşünsek, masanın varlığı mümkünü’l-vücuttur. Ustasının varlığı -mecazi anlamda- vacibu’l-vücuttur. Masanın ustasız olması ise mümtenidir.
Şu kâinatı esas aldığımızda, kâinatın ve içindeki her bir eşyanın vücud mertebesi mümkünü’l-vücuttur. Olabilirdi veya olmayabilirdi, olması tercih edildi ve oldu. Varlığı için başka bir sebebe muhtaç. Kendi kendine var olamıyor. Bu sebeple kâinat mümkünü’l-vücuttur.
Her mümkünü’l-vücud bir vacibu’l-vücudu iktiza eder. İşte Allahu Teâlâ vacibu’l-vücuttur. Kâinatın varlığını yokluğuna tercih etmiş ve içindeki eşyayla birlikte âlemi halk etmiştir.
Şu âlemin yaratıcısının olmaması ise mümtenidir.
Nihayetsiz kudret, her şeyi kuşatan bir ilim, kayıtsız irade gibi sıfatlar sadece vacibu’l-vücud olan Allah’ta bulunur. Mümkünü’l-vücud olan eşyada bulunmaz.
Şu mevcudat mümkünü’l-vücud olan varlıklarıyla, vacibu’l-vücud olan Allahu Teâlâ’nın varlığına şehadet ederler. Yani mümkünü’l-vücud olan varlıklar, varlıklarının yokluklarına tercih edilip yoktan yaratılmalarıyla ve daha bir çok cihetle, vacibü’l-vücud olan Allah’ın vücub-u vücuduna yani varlığının vacip olduğuna şehadet ederler.
Yazar: Sinan Yılmaz