26. Onuncu Hakikat: Bab-ı hikmet, inayet, rahmet, adalettir. İsm-i Hakîm, Kerîm, Âdil, Rahîm’in cilvesidir.
ONUNCU HAKİKAT – ON BİRİNCİ SURET
Üstad Hazretleri Onuncu Hakikatte gerçekten de muhteşem bir izah yapıyor ve bu hakikate kadar anlatılan bütün delilleri -neredeyse- bu Onuncu Hakikatte cemediyor. Üstadımız bu Onuncu Hakikatte, ahiretin varlığını şu başlıklarla ispat ediyor:
1. Âlemdeki hikmetin ahireti iktizası
2. Âlemdeki inayet ve keremin ahireti iktizası
3. Âlemdeki rahmetin ahireti iktizası
4. Âlemdeki adaletin ahireti iktizası
5. Âlemde cereyan eden azametli fiil ve tecellilerin ahireti iktizası
6. İnsana verilen kıymetin ahireti iktizası
7. İnkilab-ı hakaikin muhal olması ve bunun ahireti iktizası
Bizler bu maddelerin hepsini önceki derslerimizde mütalaa etmiştik. Şöyle ki:
– Hikmetin ve adaletin ahireti iktizasını Üçüncü Hakikatte,
– İnayet ve keremin ahireti iktizasını Dördüncü Hakikatte,
– Rahmetin ahireti iktizasını İkinci Hakikatte,
– Âlemde cereyan eden azametli fiillerin ahireti iktizasını Altıncı Hakikatte,
– İnkilab-ı hakaikin muhal olması ve bunun ahireti iktiza etmesini Beşinci Hakikatte mütalaa etmiştik.
İnsana verilen kıymetin ahireti iktizasını da On Birinci Hakikatte mütalaa edeceğiz. Bu sebeple, bu bahsin izahına burada girişmiyor, meseleyi sonraki hakikate havale ediyoruz.
Dolayısıyla bu makamda yapacak bir şerh ve izahımız yok. Zira her delili kendi başlığında mütalaa ettik, onda geçen ibare ve cümlelerin izahını kendi makamında yaptık.
Metni okumaya geçmeden önce şu ikazı da yapmak istiyorum: Üstad Hazretleri mezkûr hakikatleri birbiri içinde işliyor; ondan buna, bundan ona geçiyor. Dolayısıyla bu Onuncu Hakikat tam bir teenni ve tefekkürle okunmalı, her cümlenin hangi delile ait olduğu tespit edilmeli hatta şeması çıkarılarak, “Bu cümle şu delilin, bu paragraf şu delilin…” denilmeli ve üzerinde ciddi bir çalışma yapılmalı. Bu çalışmayı sizlere havale ediyorum.
Şimdi Onuncu Hakikati okuyacağız. Metni okurken paragraf paragraf ilerleyin. Önce bir paragrafı iyice anlayın, üzerinde tefekkür edin, sonra diğer paragrafa geçin. (Kelimelerin manasını bilmeyenler olabilir düşüncesiyle metni bölerek ve manayı altına yazarak ilerledik. Manaları metnin sonuna yazsaydık, manaya alttan bakmak ve sonra başı tekrar kaldırıp metinde odaklanmak zor olurdu. Bu sebeple alttaki usulü takip ettik.)
Yazar: Sinan Yılmaz