5. Ömür seferindeki kırk senede ve ilim seyrindeki otuz senede dört kelime ile dört cümle tahsil ettim…
Katre mütalaasına devam ediyoruz:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
الحمد لله والصلاة على نبيه
فهذا الأثر bu eser على أربعة أبوابٍ dört bab üzerinedir وخاتمةٍ ve bir hatime ومقدمة ve bir mukaddime.
Bu eser dört bab, bir hatime ve bir mukaddime üzerinedir. (Bu kısımlar üzerine tertip edilmiştir.)
المقدمة
اعلم أني حصّلتُ bil ki ben tahsil ettim في أربعين سنةً في سفر العمر ömür seferindeki kırk senede وثلاثين سنةً في سير العلم ve ilim seyrindeki otuz senede أربعَ كلمات dört kelime وأربع جُمَلٍ ve dört cümle سيجيء تفصيلها tafsili gelecektir أشيرُ هنا إلى الإجمال burada icmale işaret edilecek.
Bil ki ömür seferindeki kırk senede ve ilim seyrindeki otuz senede dört kelime ile dört cümle tahsil ettim. Tafsili gelecektir. Burada icmale işaret edilecek.
İzah: Üstad Hazretleri otuz senelik ilim tahsilinde öğrendiği bilgiyi dört kelime ile dört kelama sığdırıyor. O Üstad Hazretleri ki daha on dört yaşındayken medreselerde okutulan bütün kitapları tahkik etmiş. Üç ay gibi kısa bir zamanda doksan cilt kitabı ezberlemiş.
Böyle bir zat diyor ki: Ömür seferindeki kırk senede ve ilim seyrindeki otuz senede dört kelime ile dört cümle tahsil ettim.
— Acaba bu sözün manası ne olabilir?
— Üç ayda doksan cilt kitabı ezberleyen ve böyle bir hafızayla otuz sene ilim tahsil eden bir zat, otuz senede sadece dört kelime ile dört kelam mı öğrenir?
— Yoksa bunun başka bir manası mı vardır?
Bana öyle geliyor ki bunun manası başka bir şeydir; o mana da şudur:
Bu dört kelime ile dört kelamın manasını öğrenen kişi, otuz sene ilim tahsil etmiş gibi fayda görür. Bütün ilimlerin asıl maksadı da bu dört kelime ile dört kelamdır. Kim bunları öğrenir ve amel ederse, otuz sene ilim tahsil etmiş gibi kemal bulur. Kim de bunları bilmeden otuz sene ilim tahsil ederse, sanki hiç ilim tahsil etmemiş gibi nakıs kalır.
Herhâlde Üstad Hazretleri -bu manayı kastederek- bu kelime ve kelamların önemine dikkat çekmek için böyle bir giriş yaptı. Bu usul aynı zamanda Peygamberimiz (a.s.m.)’ın da usulüdür. Mesela Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
— Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalpli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir. (Buhârî, Eyman 9, Edeb 61; Müslim, Cennet 47)
Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz (a.s.m.) cehenneme girecek dört grup insandan bahsediyor:
1. Katı kalpli olanlar.
2. Kaba olanlar.
3. Cimri olanlar.
4. Kurularak yürüyen kibirli kimseler.
— Peki, cehenneme sadece bunlar mı girecek?
Hayır, sadece bunlar girmeyecek.
— O hâlde niçin Peygamberimiz (a.s.m.) cehennemi bu kişilere hasretti?
Bu amellerin kötülüğüne dikkat çekmek için.
Aynen bunun gibi, Üstad Hazretleri de dört kelime ile dört kelamın kıymetine dikkat çekmek için dedi ki: Ömür seferindeki kırk senede ve ilim seyrindeki otuz senede dört kelime ile dört cümle tahsil ettim.
Elbette Üstad Hazretlerinin bütün bilgisi bu dört kelime ve dört kelamla sınırlı değildir. Sadece nazarları ehemmiyetlerine celbetmek için söze böyle başlamış.
Sonra da dedi ki: Tafsili gelecektir. Burada icmale işaret edilecek.
Yani bu dört kelimeyle dört kelamın izahı ileride ayrıntılı bir şekilde yapılacak. Burada sadece kısa bir işaretle yetinilecek.
Yazar: Sinan Yılmaz