a
Ana SayfaArabî Katre34. Şüphesiz her hayat sahibinin, şuurî olan çok esmanın tecelliyatına mazhariyeti…

34. Şüphesiz her hayat sahibinin, şuurî olan çok esmanın tecelliyatına mazhariyeti…

Katre mütalaasına devam ediyoruz. Gelecek cümle çok uzun olduğundan metni parçalayarak tercüme ettim. Gücüm tek bir cümleyle ifadeye yetmedi.

وإن مظهريةَ كلِّ حي  şüphesiz her hayat sahibinin mazhariyeti  لتجلياتِ الأسماء الكثيرة الشعورية  şuurî olan çok esmanın tecelliyatına…

Şüphesiz her hayat sahibinin, şuurî olan çok esmanın tecelliyatına mazhariyeti…

İsimlerin sıfatları geliyor:

المختلفةِ الآثار والجمال  eserleri ve güzelliği muhtelif olan  المتساندةِ في التأثير  tesirde mütesanid  والمتشابهةِ  ve birbirine benzeyen  المتشاركة حتى في حجيرةٍ واحدة  tek bir hücrede bile ortak olan  والمتعاكسةِ كلٌّ في كلٍّ  ve her şeyin her şeyde yansıması olan  والمتمازجة كالألوان السبعة في ضياء الشمس  güneşin ziyasındaki yedi renk gibi birbirine karışan…

Eserleri ve güzelliği muhtelif, tesirde mütesanid, birbirine benzeyen, tek bir hücrede bile ortak olan, her şeyin her şeyde yansıması olan ve güneşin ziyasındaki yedi renk gibi birbirine karışan (çok esmanın tecelliyatına mazhariyeti)…

الدالةِ هذه الأحوالُ مع وحدة أثرها  eserindeki vahdetle birlikte, delalet eden bu hâller  على أن مسمّاها واحد  müsemmalarının bir olduğuna…

Eserindeki vahdetle birlikte, müsemmalarının bir olduğuna delalet eden bu hâller… 

تدل بالضرورة  bizzarura delalet eder  على أن خالقَ الحيّ هو بارئُه  bir canlının hâlıkının onun bârisi olduğuna  ومصوّره  ve musavviri (olduğuna)  والمنعم عليه  ve ona in’am eden (olduğuna)  ورزاقه  ve onun rezzakı (olduğuna)…

Bir canlının hâlıkının; onun bârisi, musavviri, ona in’am edeni ve onun rezzakı olduğuna bizzarura delalet eder… 

وأن رزاقَه هو خالقُ منابع الرزق  ve onun rezzakının, rızıkların menbalarını yaratan olduğuna  وخالقها هو الحاكم على الكل  ve rızkın kaynaklarını yaratanın her şeye hâkim olduğuna…

Ve onun rezzakının, rızıkların menbalarını yaratan olduğuna; rızkın kaynaklarını yaratanın da her şeye hâkim olduğuna (bizzarura delalet eder)… 

فتفتح هذه الحقيقة  bu hakikat açar  منفذا نظارا أيضا إلى مرتبة الوجوب والوحدة  mertebe-i vücuba ve vahdete bakan bir menfez daha  تشهد الكائنات فيه بلسان كل حي  kâinat o menfezde her bir hayat sahibinin lisanıyla şehadet eder  الله لا إله إلّا هو  Allah, Ondan başka hiçbir ilah yoktur. 

Bu hakikat, mertebe-i vücuba ve vahdete bakan bir menfez daha açar. Kâinat o menfezde her bir hayat sahibinin lisanıyla, Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına şehadet eder.

İzah: Bir zihayatın vücuda gelmesi ve hayatını devam ettirmesi birçok esmâ-i İlahiyenin onda tecelli etmesiyle mümkündür. Mesela:

– Yoktan yaratılmasıyla Hâlık ismine mazhar olur.

– Kendisine hayat verilmesiyle Muhyi ismine mazhar olur.

– Her bir aza ve cihazına menfaatler takılmasıyla Hakîm ve Nâfi isimlerine mazhar olur.

– Hayat şartlarının kendisine öğretilmesi ve terbiye edilmesiyle Rab ismine mazhar olur.

– Sanatlı vücuduyla Sâni ismine mazhar olur.

– Zerrelerin vücudunda toplanmasıyla Câmi ismine mazhar olur.

– Kendisine yardım edilmesiyle Muavvin ismine mazhar olur.

– Boyasıyla ve rengiyle Mülevvin ismine mazhar olur.

Daha bunlar gibi, tesirde mütesanid, âsârda muhtelif olan çok isimlere mazhar olur.

Tesirde mütesanid olması: Yaratılan mahlukun bekası için isimlerin birbirine kuvvet vermesi ve birbirinin yardımına koşmasıdır. Mesela Hâlık ismi varlığı yarattığında Muhyi ismi hemen yardıma koşar ve ona hayat verir. Musavvir ismi ona suret verir. Rezzak ismi hayatının devamı için lazım olan rızkı ona yetiştirir. Nâfi ismi onu zararlı şeylerden korur. Şâfî ismi ona şifa verir ve hakeza…

Âsârda muhtelif olması da şudur: Bu isimler her varlıkta farklı farklı tecelli eder. Mesela Hâlık ismi karıncada tecelli ettiğinde Musavvir ismi karıncaya bir suret verir. Hâlık ismi balıkta tecelli ettiğinde Musavvir ismi balığa farklı bir suret verir. Hâlık ismi çiçekte tecelli ettiğinde Musavvir ismi çiçeğe daha farklı bir suret verir. Yaratılan ne kadar mahluk varsa Musavvir isminin o kadar farklı tecellisi vardır. Diğer isimler için de bu hakikat geçerlidir. Her bir eserde (varlıkta) farklı farklı tecelli ederler.

Netice şudur: Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan elbette müsemmaları da bir olur.

Bu sıfat ve isimlerin hedefi eşyanın vücuda gelmesi ve varlığını devam ettirmesidir. Bütün isimler bu maksada uygun tecelli eder ve bu neticeye kuvvet verir. Bu hâl de ispat eder ki bu isimlerin müsemması birdir. Eğer Hâlık başkası, Muhyi bir başkası olsaydı; yine Rezzak başkası, Musavvir bir başkası olsaydı; arada çekişme olur, hiçbir varlık vücuda gelmezdi. Madem halk ve icatta böyle bir kolaylık var ve madem bütün isim ve sıfatların hedefleri birdir; elbette Allah da birdir ve bütün bu isimlerin müsemması Odur.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin