9. “Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.” ayetinin tahlili
Tevessülün caiz olduğuna dair göstereceğimiz dokuzuncu delil Münâfikûn suresinin 5. ayet-i kerimesidir. Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulmuş:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا يَسْتَغْفِرْ لَكُمْ رَسُولُ اللَّهِ لَوَّوْا رُؤُوسَهُمْ وَرَأَيْتَهُمْ يَصُدُّونَ وَهُم مُسْتَكْبِرُونَ
“Onlara: ‘Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.’ denildiğinde başlarını çevirirler ve onları büyüklük taslayarak yüz çevirmiş bir hâlde görürsün.” (Münâfikûn 5)
Şimdi bu ayet-i kerime üzerinde biraz tahlil yapalım:
Ayet-i kerimenin beyanıyla, onlara şöyle deniliyor: “Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.”
Sorumuz şu:
— Onların Peygamber Efendimiz (a.s.m.)’a gelmeleri ve Peygamberimizin onlar için af dilemesi tevessül değil midir?
Bu apaçık bir tevessüldür. Zira tevessül, kişinin Allah’ın affına ya da başka bir arzusuna nail olabilmesi için Allah ile kendi arasına salih bir kulu koymasıdır.
Ayet-i kerimenin açık beyanıyla, onlardan “Allah’ın Resulüne gelmeleri” istenmiş; Allah ile aralarına Peygamberimiz (a.s.m.)’ı koymaları emredilmiş ve şöyle denilmiş:
— Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.
İşte bu, inkârı mümkün olmayan bir tevessüldür!
Tevessülü inkâr edenler diyor ki: Allah ile aranıza peygamberi bile koyamazsınız, bu şirktir.
Biz de onlara soruyoruz:
— Araya peygamberi bile koyamıyorsak ne diye bu ayet-i kerime Peygamberimiz (a.s.m.)’a gelmeyi emrediyor?
— Ne diye Peygamberimiz (a.s.m.)’ın onlar için af dileyecek olmasından bahsediyor?
— Araya peygamberi koymak caiz olmasaydı onlara: “Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.” denilir miydi?
“Gelin, Allah’ın Resulü sizin için af dilesin.” demek, Allah’ın Resulüne tevessül edin, Allah ile aranıza onu koyun; o da sizin için af dilesin demektir. Bu da tevessülün ta kendisidir.
— Peki, ayet-i kerime nasıl devam ediyor?
Rabbimiz diyor ki: “Onlara böyle denildiğinde başlarını çevirirler ve kibirlenirler.”
İşte tevessülü inkâr edenler bu zümreye dâhildir. Zira biz onlara: “Gelin, Peygamberimiz (a.s.m.)’ın hürmetine isteyin.” dediğimizde, onlar: “Araya peygamber giremez, biz onun hürmetine falan istemeyiz.” diyorlar.
— Bu, ayetin ifade ettiği “yüz çevirmek ve kibirlenmek” değil midir?
Tevessülü inkâr edenler diyor ki: Kur’an’da tevessülü destekleyecek tek bir ayet bile yoktur!
Yahu biraz insaf! Siz hiç Kur’an okumuyor musunuz? Bu naklettiğimiz dokuzuncu ayet-i kerime, daha başka ayetler de var.
Şimdi, tevessülü inkâr edenlere sormak istiyoruz:
1. Mezkûr ayet-i kerime apaçık bir şekilde, “Allah’ın Resulüne gelin, o sizin için Allah’tan af dileyecek.” diyor. Eğer tevessül caiz değilse niçin onlara Peygamberimize gelmeleri emrediliyor?
2. Niçin tek başlarına tövbe etmeleri emredilmiyor?
3. Niçin Peygamberimiz (a.s.m.)’ın onlar için af dileyecek olmasından bahsediliyor?
4. Peygamberimiz (a.s.m.)’a gelmeyenler yani tevessül etmeyenler niçin kınanıyor ve niçin onlara kibirli deniliyor?
5. Araya Peygamber (a.s.m.)’ı sokmak şirkse, Kur’an şirki mi emrediyor?
Yahu daha kaç soru soralım! Aklınızı başınıza nasıl getirelim! Artık biz sizleri Rabbimize havale ediyoruz!
Yazar: Sinan Yılmaz