69. “Ezelden ebede kadar” kaydı ise fiilî cümlesinden ismî cümlesine intikal kaidesi sebat ve devama delalet ettiği için o manayı ifade ediyor.
Soru: Üstad Hazretleri “Elhamdülillah”ın manasını izah ederken şöyle diyor:
“Ezelden ebede kadar” kaydı ise fiilî cümlesinden ismî cümlesine intikal kaidesi sebat ve devama delalet ettiği için o manayı ifade ediyor. (Yirmi Dokuzuncu Mektub)
Bu cümleyi izah eder misiniz?
Elcevab: Arapçada cümle yapısı isim cümlesi ve fiil cümlesi olarak iki çeşittir. Bir cümlenin isim cümlesi mi yoksa fiil cümlesi mi olduğunu anlamak için cümlenin ilk kelimesine bakılır. İlk kelimesi fiil ise fiil cümlesi, isim ise isim cümlesi olur.
Başka bir ifadeyle: İsimle başlayan cümlelere isim cümlesi, fiil ile başlayan cümlelere fiil cümlesi denir. Mesela:
يَحْمَدُ كُلُّ شَيْئٍ عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ “Her şey Rabbü’l-âlemîn’e hamdediyor.” cümlesi bir fiil cümlesidir; çünkü cümle fiille başlamıştır. Buradaki يَحْمَدُ lafzı fiil olup حَمِدَ fiilinin muzarisidir.
الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ “Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” cümlesi ise bir isim cümlesidir; çünkü cümle isimle başlamıştır. حَمْد lafzı حَمِدَ fiilinin mastarıdır; mastarlar da isim cinsi kelimelerdir.
İsim cümlesinin ve fiil cümlesinin ne olduğunu anladıktan sonra, şimdi sıra geldi aralarındaki mana farkına:
Fiil cümlelerinde bir zaman mevzubahistir. İsim cümleleri ise zaman kaydına girmez. Mesela ayet-i kerime, يَحْمَدُ كُلُّ شَيْئٍ عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ “Her şey Rabbü’l-âlemîn’e hamdediyor.” şeklinde olsaydı, biz bununla her şeyin Allah’a hamdettiğini bilir; ancak bu hamdin ne zaman başladığını ve ne kadar devam edeceğini bilemezdik. Çünkü fiil cümleleri zaman kaydına girer; bu sebeple de bir bitişe delalet eder.
Ayet-i kerimenin, الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ şeklinde isim cümlesi olarak gelişinden anlıyoruz ki bu hamd zaman kaydından muaftır ve bütün zamanları içine almaktadır. Dolayısıyla bu hamd ezelden ebede kadar uzanmaktadır. Ayete bu manayı veren şey, cümlenin bir isim cümlesi olmasıdır.
Bu izahlardan sonra, şimdi Üstadımızın beyanını kısım kısım açıklayalım:
“Ezelden ebede kadar” kaydı ise: Ayet-i kerimede, مِنَ الْأَزَلِ اِلَى الْأَبَدِ “Ezelden ebede kadar” gibi bir ifade olmamasına rağmen Üstad Hazretleri ayete mana verirken “ezelden ebede kadar” manasını ayete dâhil etti.
Böyle olunca da şu soru ortaya çıktı: Ayetin manasına dâhil ettiğiniz “ezelden ebede kadar” ifadesi ayetin zahirinde yok. Ayetin zahirinde olmayan bu mana nereden geliyor?
Üstadımız buna cevap olarak şöyle diyor:
Fiilî cümlesinden ismî cümlesine intikal kaidesi: Ayet-i kerimede fiil cümlesi terk edilerek isim cümlesine intikal edilmiştir. Yani cümleye fiil ile başlanmayıp isim ile başlanmıştır. İsim cümlesi de:
Sebat ve devama delalet ettiği için o manayı ifade ediyor: Üstte de ifade ettiğimiz gibi, fiil cümlesinde bir zaman mevzubahistir. İsim cümleleri ise zaman kaydına girmez; bütün zamanları içine alır. Bundan da anlaşılır ki bu hamd ezelden ebede kadar uzanmakta ve bütün zamanları içine almaktadır. Bu mana, ayetin bir isim cümlesi olması içinde saklıdır.
Herhâlde mesele anlaşılmıştır. Dua eder, dua bekleriz.
Yazar: Sinan Yılmaz