61. “İbadet, netice-i hilkat-i beşeriyedir.” cümlesini izah eder misiniz?
Soru: “İbadet, netice-i hilkat-i beşeriyedir.” cümlesini izah eder misiniz?
El-Cevap: Netice-i hilkat: Yaratılışın gayesi, sebebi ve neticesi demektir. Mesela:
– Güneşin netice-i hilkati, ısıtmak ve aydınlatmaktır. Güneşin yaratılışının bir sebebi budur.
– Tavuğun netice-i hilkati yumurta vermektir. Tavuğa yüklenen vazife budur.
– Bal arısının netice-i hilkati bal yapmaktır. Onun yaratılışının gayesi baldır.
– Koyunun netice-i hilkati süt vermektir. Koyun süt vermesi için yaratılmıştır.
Tabii bunların daha birçok yaratılış hikmetleri var. Bizler örnek olması için sadece birini zikrettik.
– Yine mesela saatin netice-i hilkati zamanı göstermesidir. Saati yapan usta, saatten bu neticeyi murad etmiştir.
– Radyonun netice-i hilkati seslerin naklidir. Radyo bu netice için yapılmıştır.
– Televizyonun netice-i hilkati ise görüntüleri nakletmesidir. Televizyonu yapan usta ondan böyle bir neticeyi kastetmiştir.
Etrafımıza baktığımızda canlı ve cansız, İlahî ya da beşerî her eşyada bir yaratılış ve yapılış sebebi görmekteyiz. İşte bu sebeplere, o mahlukun netice-i hilkati denir.
Kur’an’da geçen, “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56) ayet-i kerimesi, insanın netice-i hilkatini haber vermektedir.
Bulutun netice-i hilkati yağmur, ipek böceğinin netice-i hilkati ipek, ağacın netice-i hilkati meyve olduğu gibi -tabii bu mahlukların daha birçok netice-i hilkatleri vardır- insanın da netice-i hilkati namaz kılmak, dua ve ibadet etmek, büyük günahları işlememek ve nefis ve şeytanla cihat etmektir. İnsanın yaratılışının gayesi ve sebebi budur.
Basit bir zehirli böceği yaratırken ondan bal gibi bir neticeyi murad eden Cenab-ı Mevla, elbette insan gibi bir mahlukunu başıboş bırakmaz ve onu vazifesiz ve neticesiz bir surette yaratmaz.
Yazar: Sinan Yılmaz