63. Metinde “haps-i ebedî” ifadesi geçiyor. Hâlbuki ehl-i sünnet itikadına göre…
Soru: Üstad Hazretleri On Üçüncü Söz’ün İkinci Makamında, günahkâr müminler hakkında şöyle diyor:
“İkinci yol: Ahireti tasdik eden fakat sefahet ve dalalette gidenlere bir haps-i ebedî ve bütün dostlarından bir tecrit içinde bir haps-i münferid, yalnız başına bir hapis kapısıdır. Öyle gördüğü ve itikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için öyle muamele görecek.”
Metinde “haps-i ebedî” ifadesi geçiyor. Hâlbuki ehl-i sünnet itikadına göre, günahkâr müminler cehennemde ebedî kalmayacaktır. Bu müşkilin izahı nedir?
Elcevab: Metnin üstüne bakalım ve giriş kısmını okuyalım:
“Kabir var, hiç kimse inkâr edemez. Herkes ister istemez oraya girecek. Ve oraya girmek için de üç tarzda üç yoldan başka yol yok.”
Bakın, Üstadımız burada cehennemden değil, kabirden bahsediyor. Yani “Cehennem onun için bir haps-i ebedî olur.” demiyor. “Kabir onun için bir haps-i ebedî olur.” diyor. Kabir hayatı ise ebedî değildir ki azabı ebedî olsun.
Dolayısıyla kabrin o kişi hakkında “haps-i ebedî” olmasını, “Kabir hayatı devam ettikçe orada azapta kalır” manasında anlamalıyız. Yoksa ebedî olmayan bir hayata ebedî bir azabı hamletmek lazım gelir ki bu da muhaldir.
Herhâlde Üstadımızın bu ifadeyi kullanmasındaki hikmet, kişiyi korkutmak ve dehşete düşürmek içindir. Yoksa kabir azabının ebedî olmadığı zaten malumdur.
Yazar: Sinan Yılmaz