a
Ana Sayfaİkinci Lem’a4. Günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor…

4. Günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor…

İkinci Lem’a mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

Evet, günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. (İkinci Lem’a)

(Nur-u iman: İmanın nuru)

Ey günahtan kaçmayan nefsim! Günahın neticesini gördün mü? İrtikâp ettiğin her günah kalbine işliyor; kalbini kararta kararta ta nur-u iman çıkıncaya kadar katılaştırıyor. Kalbine bir nazar edebilsen onu simsiyah görürsün. Hâlbuki bu kalp sana tertemiz ve bembeyaz emanet edilmişti. Ama sen emanete ihanet ettin; günahlarla kalbini kararttın ve o mahall-i imanı kirlettin!

Ey nefsim! Artık iman orada misafir olur mu? O kurtlar yuvasında kalır mı? İmanın uçtu uçacak… Artık aklını başına al; işlediğin günahlara tövbe et ve imanın muhafazasına çalış!

Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor. (İkinci Lem’a)

(İstiğfar: Allah’tan af dileme)

Günahlar küfür yoluna döşenen taşlardır. Günah yolunda yürüyen, o yolun nihayeti olan küfre eninde sonunda ulaşır. Nasıl olduğunu Üstad Hazretleri birazdan beyan edecek.

Ey nefsim bil ki: İşlediğin her bir günah tecessüm edip manevi bir yılana dönüşüyor. Bu yılan kalbini ısırıyor, imanını zedelemeye çalışıyor. O yılanın başını kesebilecek tek bir balta var; o da samimi istiğfar ve halis tövbedir.

Evet, biliyorum ey nefsim! Sen fıtratının iktizasıyla günah işleyeceksin. Ehass-ı havas değilsin ki günahtan kaçabilesin. Hiç değilse günah işleyenlerin en hayırlısı ol. Günah işlediğinde hemen secdeye kapan, tövbe ve istiğfar et. İşte bu istiğfarın, günahtan tevellüd eden manevi yılanın başını kesecek; imanın mahalli olan kalbe ilişmesine set çekecek.

Mesela utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicab ettiği zaman, melaike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkâr etmek arzu ediyor. (İkinci Lem’a)

(Ittıla: Haberdar olmak / Hicab etmek: Utanmak / Melaike: Melekler / Ruhaniyat: Ruhanîler / Vücud: Varlık / Emare: Belirti)

Ey nefsim ve ey şeytan! Üstad Hazretleri sizin sinsi planınızı ifşa etti. Allan’ın inayetiyle artık beni bu cihetten kandıramazsınız!

Sinsi planınız şu: Allahu Teâlâ insanın fıtratına öyle bir hâl koymuş ki siz o hâlden istifade eder, o kişiyi küfre düşürmeye çalışırsınız. O hâl şudur:

İnsanda bir utanma ve hayâ duygusu vardır. İnsan bir günahı gizli işlediğinde onun bilinmesinden hayâ eder. Bu sırdan dolayı da günahı gizli işler; ifşa olsa bazen intihar eder.

Siz önce günahı kişiye gizlice işletir; sonra da onun hayâ damarını tahrik eder ve utanmasını sağlarsınız. Kulağına, “Allah seni görüyor; melekler ve ruhaniler seni görüyor; cinnîler seni görüyor. Bu hâlin onların nazarında meşhuttur…” gibi fısıldamaya başlarsınız. O kişi bu fısıldamaların neticesinde utanmaya başlar; çünkü fıtratında, günahının bilinmesine karşı utanma duygusu vardır. Allah’ın, kendisini bilmesi ve görmesi onun ruhuna ağır gelir. Meleklerin ve ruhanilerin onu seyretmesi damarına dokunur.

İşte bu hâlin neticesinde, utancından kurtulmak için ister ki keşke onu görenler görmeseydi hatta olmasaydı. Yani Allah olmasaydı, melekler olmasaydı, ruhaniler olmasaydı…

O tam böyle düşünürken ve bu fikre meyletmişken onun önüne Allah’ın yokluğuna dair küçük bir emare koyarsınız. O biçare de utancından kurtulmak için bazen sizi dinler; Allah’ı inkârla iman dairesinden çıkar. İşte her bir günahta küfre giden yol…

O zavallı günahından utandı ve hayâ etti. Sonra istedi ki keşke onu görenler görmese ve olmasa. Sonra da kendisine göre bir delil buldu, ona yapıştı; onu görenleri inkâr etti. Zahirî bir hafiflik buldu ve günahı daha rahat işledi. Ama biçare bilmiyor ki yağmurdan kaçarken doluya tutuldu; sivrisineğin ısırmasından kaçtı, ejderhanın ağzına düştü.

Her günahta küfre giden bir yol vardır meselesine sonraki derste devam edeceğiz. Şimdi, mütalaasını yaptığımız kısmı bir daha okuyalım:

Evet, günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor. Mesela utandıracak bir günahı gizli işleyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicab ettiği zaman, melaike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkâr etmek arzu ediyor. 

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin