20. Zekât vermek ve iktisat etmek, malda bi’t-tecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi…
İktisat Risalesi’nin mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
“Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bi’t-tecrübe sebeb-i bereket olduğu gibi; israf etmek ile zekât vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduğuna hadsiz vakıat vardır.”
(Bi’t-tecrübe: Tecrübe ile / Sebeb-i ref-i bereket: Bereketin kalkmasının sebebi)
Zekâtın sebeb-i bereket olduğuna şu ayet-i kerimeler delildir:
وَمَا اٰتَيْتُمْ مِنْ رِبًا لِيَرْبُوَا فِى اَمْوَالِ النَّاسِ فَلَا يَرْبُوا عِنْدَ اللّٰهِ وَمَا اٰتَيْتُمْ مِنْ زَكوةٍ تُرِيدُونَ وَجْهَ اللّٰهِ فَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُضْعِفُونَ
“İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât ise, işte onlar (zekâtı verenler) kat kat artıranlardır.” (Rum 39)
مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ اَضْعَافًا كَثِيرَةً
“Kim Allah’a -onu kendisi için çok katlara katlasın diye- güzel bir borç verir?” (Bakara 245)
اِنَّ الْمُصَّدِّقِينَ وَالْمُصَّدِّقَاتِ وَاَقْرَضُوا اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعَفُ لَهُمْ وَلَهُمْ اَجْرٌ كَرِيمٌ
“Şüphesiz sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel borç verenler var ya, onlar için kat kat artırılır ve onlar için kerim bir ecir vardır.” (Hadid 18)
اِنْ تُقْرِضُوا اللّٰهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعِفْهُ لَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللّٰهُ شَكُورٌ حَلِيمٌ
“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah şekûrdur (az amele çok mükâfat verendir) ve halimdir.” (Tegâbun 17)
Birkaç tane de hadis-i şerif zikredelim. Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
عن أبي هُريرة قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَا مِنْ يَوْمٍ يُصبِحُ الْعِبادُ فِيهِ إِلاَّ مَلَكَانِ يَنْزِلَانِ فَيَقُولُ أَحَدَهُمَا اللَّهُمَّ أَعْطِ مُنْفِقًا خَلَفًا وَيَقُولُ الْآخَرُ اللَّهُمَّ أَعْطِ مُمسكًا تَلَفًا
Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu: “Her sabah yeryüzüne iki melek iner. Biri: ‘Ya Rabbi, infak edene yenisini ver.’ der. Diğeri de: ‘Ya Rabbi, cimrilik edenin malını telef et.’ der.” (Buhârî, Zekât 27; Müslim, Zekât 57)
عن أبي هريرة قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : قال اللَّه تعالى أنْفِقْ يَا ابْنَ آدمَ يُنْفَقْ عَلَيْكَ
Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (a.s.m.) dedi ki: Allahu Teâlâ şöyle buyurdu: “Ey Âdemoğlu, infak et ki sana da infak olunsun.” (Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Zekât 36)
عن أبي هُريرة قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَا نَقَصَتْ صَدَقَةٌ مِنْ مَالٍ
Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu: “Sadaka vermek malı eksiltmez.” (Müslim, Birr 69)
عن أبي هُريرة قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَنْ تَصَدَّقَ بِعِدْلِ تَمْرَةٍ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ ولا يَقْبَلُ اللَّهُ إِلَّا الطَّيِّبَ فَإِنَّ اللَّه يقْبَلُهَا بِيَمِينِهِ ثُمَّ يُرَبِّيهَا لِصَاحِبَهَا كَمَا يُرَبِّي أَحَدُكُمْ فَلُوَّهُ حَتَّى تَكُونَ مِثْلَ الجَبلِ
Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu: “Bir kimse helal kazancından bir hurma kadar sadaka verirse -ki Allah helalden başkasını kabul etmez- Allah o sadakayı kabul eder. Sonra onu -sizden birinizin atının yavrusunu büyüttüğü gibi- dağ gibi oluncaya kadar sadaka sahibi için büyütür.” (Buhârî 1410)
Üstadımızın mezkûr beyanını ve kaydettiğimiz ayet-i kerimeler ile hadis-i şerifleri, malı eksilecek korkusuyla zekâtını vermeyenlere hatırlatmalı; malı asıl eksiltecek olan şeyin zekât vermek değil, zekât vermemek ve israf etmek olduğunu ders vermeliyiz. Tabii önce bu dersi nefse vermeli…
Yazar: Sinan Yılmaz