12. Rum’un zaferini bildiren ayetler kaderin varlığını ispat eder
Kaderi inkâr edip Allahu Teâlâ’ya cehalet isnat eden sözde âlimlere cevap vermeye devam ediyoruz. Dersimize şu bilgiyi hatırlatarak başlayalım:
Kader: Allah’ın ezelî ilmiyle, istikbalde olacak şeyleri bilmesi ve bu bilgiyi bir defterde kaydetmesidir.
“Kader yoktur.” demek, “Allah geleceği bilmez.” demektir. “Kur’an’da kader yoktur.” demek de “Kur’an’da Allah’ın geleceği bildiğiyle ilgili hiçbir ayet yoktur.” demektir.
Önceki derslerimizde kaderin varlığına dair dört ayet-i kerimeyi tahlil etmiştik. Bu dersimizde beşinci delil olarak Rum’un zaferini bildiren ayetleri tahlil edeceğiz. Rum suresinde şöyle buyrulmuştur:
غُلِبَتِ الرُّومُ فِي أَدْنَى الْأَرْضِ وَهُمْ مِنْ بَعْدِ غَلَبِهِمْ سَيَغْلِبُونَ فِي بِضْعِ سِنِينَ لِلَّهِ الْأَمْرُ مِن قَبْلُ وَمِن بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ
“Rum (orduları) yenilgiye uğradı. Dünyanın en alçak yerinde. Ama onlar yenilgilerinden sonra, üç ila dokuz yıl içinde yeneceklerdir. Bundan önce de sonra da emir Allah’ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir.” (Rum 2-4)
Bu ayet-i kerimenin meselemize bakan cihetine geçmeden önce, dilerseniz, ayetin iniş sebebi üzerinde biraz duralım:
613-614 yılları arasında Mecusi olan Pers orduları, Hristiyan olan Bizans ordularını mağlup etmiş ve çok ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Mekke müşrikleri, Ehl-i kitap olan Hristiyanların mağlubiyetine çok sevinmiş ve Müslümanlara: “Eğer Allah sizin dediğiniz gibi yegâne galip olsaydı Ehl-i kitap olan Bizans’ı üstün getirir ve Perslere karşı galip kılardı.” demişlerdi.
Bunun üzerine Kur’an-ı Kerim bir mucize olarak, o an imkânsız gibi görünen gelecekteki bir hadiseyi haber verdi: Üç ila dokuz yıl arasında Bizans Perslere galip gelecek ve bununla Müslümanlar sevinecekti.
Nitekim Hazreti Ebû Bekir (r.a.) Allah’ın bu vaadine dayanarak, Perslerin galibiyetine sevinen müşriklere: “Allah sizin sevincinizi fazla sürdürmeyecek. Çünkü Allahu Teâlâ, birkaç sene içinde Rumların tekrar galip geleceğini haber verdi.” dedi.
Hazreti Ebû Bekir’in bu sözü üzerine müşriklerden Ubey b. Halef iddiaya girmeyi teklif etti. On deve üzerine ve üç yıl içinde Bizans’ın galip gelip gelmeyeceği hususunda iddiaya girdiler.
Hazreti Ebû Bekir (r.a.) olup biteni Peygamber Efendimiz (a.s.m)’a anlatınca, Peygamberimiz (a.s.m.), ayette geçen بِضْعِ sözünün üç sene değil, üç sene ile dokuz sene arasını ifade ettiğini; bu sebeple, süreyi de deve sayısını da katlamasını Hazreti Ebû Bekir’e söyledi.
Bu sefer Hazreti Ebû Bekir ile Ubey b. Halef, dokuz sene içinde Bizans’ın galip gelip gelmeyeceğine dair yüz deve üzerine bahse girdiler.
Tirmizî’nin Sahih’inde haber verdiğine göre, Bedir Savaşı’na denk gelen günlerde, Bizanslar Perslere karşı yaptıkları savaşta galip gelmiş ve böylece Kur’an’ın gaybtan verdiği haber tahakkuk etmiştir. Hazreti Ebû Bekir, Ubey b. Halef’in varislerinden kazandığı develeri alarak, Peygamber Efendimiz (a.s.m.)’ın tavsiyesi üzerine fakirlere dağıtmıştır.
Şimdi, mezkûr ayetlerin meselemize bakan cihetini tahlil edelim:
Kaderi inkâr edenler diyor ki: Allah geleceği bilmez. Bir olay ancak yaşandıktan sonra Allah tarafından bilinir.
Eğer onlar bu davalarında sadıklarsa şimdi şu sorularımıza cevap versinler:
1. Allah geleceği bilmiyorsa Bizans’ın zaferini nasıl haber verdi?
2. Yok, Eğer siz: “Allah kulun cüz’î iradesiyle yapacaklarını bilmez, diğer şeyleri bilir.” derseniz, biz de deriz ki: Rum’un zaferinde onların cüz’î iradeleri yok muydu? Ya da Perslerin iradesi ellerinden mi alındı da mağlup oldular? Hayır! Her iki taraf da cüz’î iradelerini kullandılar. Cenab-ı Hak, onların cüz’î iradelerini kullanarak yapacakları işleri ve ortaya çıkacak neticeyi ezelî ilmiyle bilmiş ve Kur’an’da bize haber vermiştir. Bu apaçık bir şekilde, Allah’ın geleceği bildiğini ispat eder.
3. Allahu Teâlâ Rum’un galibiyetini ve Perslerin mağlubiyetini haber verdiğine göre, demek ki bu savaşın olacağını, bu savaşa kimlerin katılacağını, katılanlardan kaçının öleceğini, kaçının yaralanacağını ve bunlar gibi diğer meseleleri biliyordu. Öyle ya, biliyordu ki bir tarafın galibiyetini, diğer tarafın da mağlubiyetini haber vermiş. Eğer Allah, insanların bu savaşta neler yapacağını bilmeseydi bu neticeyi haber verebilir miydi?
4. Eğer hâlâ “Allah geleceği bilmez.” sözünde ısrar ediyorsanız, Allah’ın bu olayı vukuundan önce nasıl bildiğini bizlere izah edin de dinleyelim!
Yazar: Sinan Yılmaz