9. Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası.
Bu dersimizde Kur’an’ın tarifinin dokuzuncu maddesini mütalaa edeceğiz:
Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası… (İşârâtü’l-İ’caz)
(Avâlim-i uhreviye: Ahiret âlemleri)
Harita, bir bölgenin fiziki ve beşerî özellikleri hakkında bilgi vermektedir. Yine bir yere ulaşmak, yön bulmak veya bir yer hakkında bilgi edinmek için haritalardan faydalanılır.
Kur’an da -haritanın bu manasıyla- ahiret âlemlerinin mukaddes bir haritası olmuştur.
1. Ahiret âlemlerinde hangi fiziki ortamlar vardır?
2. Bu fiziki ortamların isimleri nelerdir?
3. Bu fiziki ortamlar ahiretin neresindedir?
4. Oralara hangi amellerle ulaşılır?
5. Şu anda yürümüş olduğumuz yolun sonunda ahiretin hangi mekânı vardır?
6. Yolumuzun üzerinde nerelere uğrayacağız?
Kur’an, bunlar gibi birçok sorunun cevabını vermekte ve ahiret âlemlerini bizlere tanıtmaktadır. Bu cihetle de “avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası” ünvanını hak etmektedir.
Dilerseniz meseleyi biraz somutlaştıralım ve Kur’an haritasına bakarak ahiret âlemlerini biraz tefekkür edelim:
1. وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ “Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse (Allah) onu cennetlere sokar.” (Nisa 13)
Bu ayetten anlıyoruz ki ahirette cennetler vardır ve bu cennetlere Allah’a ve Resulüne itaat edenler girecektir.
2. اِنَّ اللّٰهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعًا “Şüphesiz Allah, münafıklarla kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.” (Nisa 140)
Bu ayetten anlıyoruz ki ahirette bir de cehennem vardır. Oraya kâfirler ve münafıklar girecektir. Başka ayetlerde günahkâr müminlerin de -eğer Allah affetmezse- cehenneme girecekleri ve günahları kadar cehennemde kalacakları beyan buyrulmuştur.
3. Kur’an haritasına baktığımızda cennetin kat kat olduğunu görüyoruz. Bu katların isimleri şunlardır: Naim cenneti, Adn cenneti, Firdevs cenneti, Me’va cenneti, Dâru’s-Selam, Dâru’l-Huld, İlliyyûn. (Bazı âlimlere göre cennet sekiz kattır.)
4. Yine cehennem de tabaka tabakadır. Bu tabakaların isimleri şunlardır: Cehennem, Lazâ, Saîr, Sakar, Hâviye, Hutame ve Cahim.
5. لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِكُلِّ بَابٍ مِنْهُمْ جُزْءٌ مَقْسُومٌ “Cehennemin yedi kapısı vardır. O kapıların her biri için birer grup ayrılmıştır.” (Hicr 44)
Bu ayetten anlıyoruz ki cehennemin yedi kapısı vardır. Bu yedi kapı cehennemin yedi tabakasına açılmaktadır. Her bir tabakanın halkı da farklı farklıdır.
6. وَعَلَى الْاَعْرَافِ رِجَالٌ Araf üzerinde de bir kısım adamlar vardır. (Araf 46)
Bu ayetten anlıyoruz ki ahirette -cennet ve cehennemden başka- bir de Araf diye bir yer vardır. Bu yerin özellikleri ve bu yerde kimlerin olduğu Araf suresinde anlatılmaktadır.
Bunlar gibi, Kur’an âdeta ahiret âlemlerinin mukaddes bir haritası olmuş ve bu âlemleri bizlere tanıtmıştır. Mahşer meydanından amel terazilerine, cennet ile cehennem arasındaki duvardan sırat köprüsüne; cennetin köşklerinden pınarlarına, ırmaklarından sofralarına, libaslarından taamlarına; cehennemin ateşinden döşeklerine, suyundan kırbaçlarına, elbiselerinden diğer azaplarına kadar, her şeyi bizlere tanıtmış ve ahiret âlemlerinin mukaddes bir haritası olmuştur.
Bundan da hakikate şöyle bir kapı açılır:
Kur’an kimin kelamıysa ahiret de onun mülküdür ve ahiret kiminse Kur’an dahi onundur. Zira madem Kur’an ahiret âlemlerinin böyle mukaddes bir haritası olmuş, elbette bu mukaddes haritayı çizebilmek için ahiret âlemlerini çok iyi bilmek gerekir. Ahiret âlemlerini bilmeyen bu haritayı çizemez; eğer çizmişse, ahiret âlemlerini çok iyi biliyordur.
Ahiret âlemlerini böyle bilmek de ancak o âlemlerin sahibi olmakla mümkündür. Bu da ispat eder ki: Ahiret kiminse Kur’an onundur ve Kur’an kimin kelamıysa ahiret dahi onun mülküdür.
Mütalaasını yaptığımız cümleyi bir daha okuyarak dersimizi tamamlayalım:
ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası… (İşârâtü’l-İ’caz)
Yazar: Sinan Yılmaz