a
Ana SayfaKur'an'ın Tarifi30. Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşrepleri muhtelif…

30. Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşrepleri muhtelif…

Kur’an’ın tarifi mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:

Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden… (İşârâtü’l-İ’caz)

(Kütüb: Kitaplar / İcmalen: Özetle)

Yavaş yavaş ve hazmede hazmede ilerleyelim. Üstadımız üç grup insandan bahsetti.

1. Peygamberler

2. Evliya

3. Asfiya

Bunların her biri muhtelif asırlarda ve farklı mekânlarda yaşamışlar. Kur’an öyle bir kitaptır ki:

1. Asırları muhtelif bütün enbiyanın kitaplarını,

2. Meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini,

3. Meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun etmiştir.

“Meşrepleri muhtelif evliya” sözüyle, kiminin Kâdirî, kiminin Nakşî; kiminin Rufâî, kiminin Mevlevî, kiminin Şâzelî, kiminin de Halvetî vs. olması kastedilmiştir.

“Meslekleri muhtelif asfiya” sözüyle de kiminin fakih, kiminin muhaddis; kiminin müfessir, kiminin mütekellim; kiminin siyer erbabı, kiminin de usul erbabı vs. olduğu kastedilmiştir.

Bütün bu farklı meşrep ve mesleklere memba olmak Kur’an’ın bir mucize-i maneviyesidir.

Cümleye devam edelim:

Ve cihat-ı sittesi parlak… (İşârâtü’l-İ’caz)

(Cihat-ı sitte: Altı cihet)

Üstadımız bu altı ciheti Yedinci Şua’da şöyle beyan ediyor:

Kur’an’ın altı ciheti nuranidir, sıdk ve hakkaniyetini gösterir.

– Evet, altında hüccet ve burhan direkleri,

– Üstünde sikke-i i’caz lem’aları,

– Önünde ve hedefinde saadet-i dâreyn hediyeleri,

– Arkasında nokta-i istinadı vahy-i semavi hakikatleri,

– Sağında hadsiz ukul-ü müstakîmenin delillerle tasdikleri,

– Solunda selim kalplerin ve temiz vicdanların ciddi itminanları ve samimi incizapları ve teslimleri, Kur’an’ın fevkalade harika, metin ve hücum edilmez bir kal’a-i semaviye-i arziye olduğunu ispat ettikleri gibi… (Yedinci Şua)

İşte Kur’an’ın cihat-ı sittesinin parlak olması budur. Metnin mütalaasını sizlere havale ediyor ve kendi metnimize devam ediyoruz:

Ve evham ve şübehatın zulümatından musaffa ve nokta-i istinadı, bilyakin vahy-i semavi ve kelam-ı ezelî ve hedefi ve gayesi, bilmüşahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe halis hidayet, üstü bizzarure envar-ı iman, altı biilmelyakin delil ve burhan, sağı bittecrübe teslim-i kalp ve vicdan, solu biaynelyakin teshir-i akıl ve iz’an, meyvesi bihakkalyakin rahmet-i Rahman ve dâr-ı cinan, makamı ve revacı bilhadsissadık makbul-ü melek ve ins ü cânn bir kitab-ı semavidir. (İşârâtü’l-İ’caz)

(Evham: Vehimler / Şübehat: Şüpheler / Zulümat: Karanlıklar / Musaffa: Temizlenmiş / Bilyakin: Kesin kanaat ile / Bizzarure: İster istemez, zorunlu olarak / Biilmelyakin: Şüphesiz ve kesin bir ilimle / Bittecrübe: Tecrübeyle / Biaynelyakin: Gözle görürcesine kesin bilerek / İz’an: Anlayış, zekâ / Dâr-ı cinan: Cennet yurdu / Bilhadsissadık: Doğru bir sezgi ile / İns ü cânn: İnsan ve cin taifesi)

Üstadımızın beyan ettiği hususları maddeleyelim ve her madde üzerine de birkaç cümle söyleyelim. Bu sayede ihatası daha kolay olur.

1. Evham ve şübehatın zulümatından musaffa: Kur’an bütün vehimlerin ve şüphelerin karanlığından temizlenmiştir; hiçbir vehim ve şüphe ona yaklaşamaz.

2. Nokta-i istinadı, bilyakin vahy-i semavi ve kelam-ı ezelî: Kur’an’ın dayanak noktası -kesin bir kanat ile- vahy-i semavi ve kelam-ı ezelî olmasıdır. Kur’an vahiydir ve Allah’ın ezelî kelamıdır.

3. Hedefi ve gayesi, bilmüşahede saadet-i ebediye: Kur’an’ın hedefi insanları ve cinleri cennete ve saadet-i ebediyeye ulaştırmaktır. Kim ki Kur’an gemisine bine, saadet-i ebediyeye gide…

4. İçi bilbedahe halis hidayet: Kur’an’da tekrarla, “Bu Kur’an insanlar için bir hidayettir.” buyrulur. Kur’an’ın içi tam bir hidayettir ve kim ona tabi olursa hidayete ulaşır.

5. Üstü bizzarure envar-ı iman: Kur’an iman nurlarını saçar. İnsanları tevhide ve imana davet eder; şirki ve küfrü reddeder. Zaten indiriliş gayelerinden en büyüğü de budur. Bu cihetle, bizzarure -yani indiriliş sebebinin zaruri bir neticesi olarak- imandan bahseder, imana davet eder ve imanın nurlarını yayar.

6. Altı biilmelyakin delil ve burhan: Nasıl ki temeli sağlam bir bina çökmez ve bu binaya ilişilemez. Aynen bunun gibi, Kur’an’ın temeli de biilmelyakin -şüphesiz ve kesin bir ilimle- delil ve burhandır. Allah’ın kelamı olduğuna dair hadsiz delillerle temeli sağlam bir kitaptır.

7. Sağı bittecrübe teslim-i kalp ve vicdan: Kur’an’ın sağında, kalplerin ve vicdanların teslimiyeti vardır. Bozulmamış kalpler ve vicdanlar Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu kabul ederler ve bu hükme teslim olurlar. Bu bittecrübe -tecrübe edilmiş- ve gözler önünde olan bir hadisedir.

8. Solu biaynelyakin teshir-i akıl ve iz’an: Kur’an akılları ve zekâları teshir etmiştir. İnsanların en akılları ve zekileri Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu beyan etmiş ve bu kitaba iman etmiştir. Akıl ve iz’anların bu teshiri biaynelyakin -gözle görürcesine kesin bir kanaatle- bilinmektedir.

9. Meyvesi bihakkalyakin rahmet-i Rahman ve dâr-ı cinan: Kim ki Kur’an’a tabi olursa Rahman’ın rahmetine ve cennet bahçelerine kavuşur. Şecere-i Kur’an’ın meyvesi budur. Bu, bihakkalyakin -yaşayıp tecrübe etme kesinliğinde- bir hads-i kat’i ile sabittir.

10. Makamı ve revacı bilhadsissadık makbul-ü melek ve ins ü cânn bir kitab-ı semavidir: Kur’an bütün meleklerin, insanların ve cinlerin kabul ettiği bir kitab-ı semavidir. Böyle bir makama ve revaca sahip olduğu bilhadsissadık -doğru bir sezgiyle- sabittir.

Kardeşlerim, Üstadımız öyle bir cümle söyledi ki içinde on madde var ve her bir maddeye de bir kitap yazılır. Bizler metnin ihatasını kolaylaştırmak için maddeledik ve maddelerin fehmini kolaylaştırmak için de birkaç cümleyle izah ettik. Ancak mütalaasını yapmadık. Burada geçen bazı maddelerin mütalaasını daha önceki derslerimizde yapmıştık. Diğer maddelerin mütalaasını sizlere havale ediyoruz. Zaten maddeler son derece açık. Üzerine konuşmaktan ziyade, mana üzerinde tefekkür ederek hakikatleri kalbe ve ruha yedirmeye çalışmalıyız. Bu vazife de sizin…

Bu dersle birlikte, “Kur’an Nedir? Tarifi Nasıldır?” konusunu tamamlıyoruz. Bir sonraki dersimiz -inşallah- Fatiha suresinden olacak.

Bu dersimizde şu bölümün mütalaasını yaptık:

Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyanın kütüblerini ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden ve cihat-ı sittesi parlak ve evham ve şübehatın zulümatından musaffa ve nokta-i istinadı, bilyakin vahy-i semavi ve kelam-ı ezelî ve hedefi ve gayesi, bilmüşahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe halis hidayet, üstü bizzarure envar-ı iman, altı biilmelyakin delil ve burhan, sağı bittecrübe teslim-i kalp ve vicdan, solu biaynelyakin teshir-i akıl ve iz’an, meyvesi bihakkalyakin rahmet-i Rahman ve dâr-ı cinan, makamı ve revacı bilhadsissadık makbul-ü melek ve ins ü cânn bir kitab-ı semavidir. (İşârâtü’l-İ’caz)

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin