a
Ana SayfaKabir Hayatı3. “Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe arz olunurlar.” ayetinin izahı

3. “Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe arz olunurlar.” ayetinin izahı

Kabir hayatının hak olduğuna dair göstereceğimiz üçüncü delil Mümin suresinin 45 ve 46. ayetleridir. Bu ayet-i kerimelerde şöyle buyrulmuş:

  وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ

“Firavun ve adamlarını o kötü azap kuşattı. Onlar sabah-akşam ateşe arz olunurlar. Kıyamet kopacağı gün de (şöyle denilecektir): Firavun ve ehlini azabın en şiddetlisine sokun!” (Mümin 45-46)

Şimdi ayet-i kerimeyi tahlil edelim:

Ayet-i kerimede,  وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ  “Firavun ve adamlarını o kötü azap kuşattı.” buyrulmuştur. Bu kötü azap onların denizde boğulmasıdır.

Ayetin devamında ise Firavun ve adamlarının sabah-akşam ateşe arz olunduğu haber verilmekte ve şöyle buyrulmaktadır:

النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا  “Onlar sabah-akşam ateşe arz olunurlar.” (Mümin 46)

Şimdi, kabir hayatını inkâr edenlere soruyoruz:

— Kabir azabı yoksa, Firavun ve adamlarının sabah-akşam sokuldukları bu ateş ne ateşidir?

Sakın, “Bu ateş, kıyamet koptuktan ve hesaplar görüldükten sonra sokulacakları cehennem ateşidir.” demeyin. Çünkü bu ateş cehennem ateşi olamaz. Zira ayetin devamında şöyle buyrulmuştur:

Kıyamet günü onlara şöyle denilir:

أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ  “Firavun ve ehlini azabın en şiddetlisine sokun.” (Mümin 46)

Bu ifadeden anlaşılıyor ki Firavun ve ehlinin “sabah-akşam sokuldukları azap” cehennem azabından başka bir azaptır. Zira cehennem azabı ayetin sonunda zaten hususi olarak zikredilmiş.

Demek bu ayette iki farklı azaptan bahsediliyor.

Birincisi: Sabah-akşam sokuldukları azap.

İkincisi: Kıyamet koptuktan sonra sokulacakları azap.

Bu mana, ayetin beyanından açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Netice olarak, onların sabah-akşam sokuldukları azap kıyamet kopmadan önce gerçekleşmektedir.

Şimdi, kabir hayatını inkâr edenlere tekrar soruyoruz:

— Eğer bu azap kabir azabı değilse hangi azaptır?

Bu azap kabir ve berzah azabıdır. Ayette ilk olarak bahsedilen “onları kuşatan kötü azap” denizde boğulmalarıdır. “Kıyamet gününde sokulacakları azap” cehennem azabıdır. Onların boğulması ile cehennem azabı arasında kalan “sabah-akşam sokuldukları azap” da kabir azabı ve berzah azabıdır.

İmam Mücahid, Hazreti İkrime ve Muhammed bin Ka’b Hazretleri bu ayetin tefsirinde şöyle der:

— Bu ayet-i kerime kabir azabına delil teşkil etmektedir. Bu kanaat cumhurun -yani İslam âlimlerinin bütününün- kanaatidir.

Şimdi, kabir hayatını inkâr edenlerin peşinden gidenlere şunu sormak istiyorum:

— Siz mezkûr ayetin açık beyanına ve İslam âlimlerinin ittifakına teslim olup kabir hayatına iman mı edeceksiniz yoksa ayetin beyanını ve bütün İslam âlimlerinin sözlerini elinizin tersiyle itip bu kişilerin sözlerine mi inanacaksınız?

Karar sizin… Bizler ayet-i kerimenin beyanına ve İslam âlimlerinin bu konudaki ittifakına teslim oluyor ve kabir hayatına iman ediyoruz. Artık herkes, kimi kime tercih ettiğini bilsin ve bu tercihinin neticesine razı olsun!

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin