6. Dördüncü Esas: Kur’an’ın bütün kelimat-ı İlahiye içinde cihet-i ulviyetini…
On İkinci Söz’ün mütalaasına kaldığımız yerden devam ediyoruz:
Dördüncü Esas: Kur’an’ın bütün kelimat-ı İlahiye içinde cihet-i ulviyetini ve bütün kelâmlar üstünde cihet-i tefevvukunu anlamak istersen şu iki temsile bak… (12. Söz)
(Cihet-i ulviyet: Yücelik ciheti / Cihet-i tefevvuk: Üstün olma ciheti)
“Bütün kelimat-ı İlahiye” ifadesiyle kastedilen mana şudur:
Cenab-ı Hakk’ın nasıl ki ilim, irade, kudret ve işitme gibi sıfatları gayr-ı mütenahidir ve sınırsızdır. Aynen öyle de zatî bir sıfat olan kelam sıfatı da nihayetsizdir ve sonsuzdur. Buna göre:
– Meleklere yapılan bütün ilhamlar bir nevi kelam-ı İlahîdir.
– İnsanlara yapılan bütün ilhamlar bir nevi kelam-ı İlahî olup Allahu Teâlâ’nın, kuluyla bir çeşit konuşmasıdır.
– Hatta hayvanata ve nebatata yapılan bütün ilhamlar dahi yine kelam-ı İlahînin bir nevidir ve Cenab-ı Hakk’ın kendine mahsus bir çeşit konuşmasıdır.
Buna göre:
– Arıya bal yapmasını vahyetmek bir nevi kelam-ı İlahîdir.
– Balığa yüzmesini ilham etmek bir nevi kelam-ı İlahîdir.
– Meleklere yapacakları ibadetleri bildirmek bir nevi kelam-ı İlahîdir.
– İnsanın kalbine ilham olunan bütün manalar bir nevi kelam-ı İlahîdir.
– Hazreti Azrail’e canını alacağı kulları bildirmek bir nevi kelam-ı İlahîdir…
O İlahî kelam sayesinde balıklar yüzmeyi, kuşlar uçmayı öğrenir. Yine o kelam sayesinde, yolunu kaybedenler yolunu bulur; mahlukat şerait-i hayatlarını öğrenir; varlıklar birbirinin imdadına koşar.
Sözün özü: Bütün melekler Cenab-ı Hakk’ın konuşması sayesinde ibadet şekillerini öğrenirler ve vazifelerini yaparlar. Bütün insanlar o İlahî kelamın tecellisiyle kalplerinde nice manaları hissederler. Bütün hayvanat ve nebatat o İlahî kelam sayesinde hayat şartlarını öğrenirler, vazifelerini yaparlar. Hatta cansız varlıklar dahi bu İlahî kelama mazhar olurlar. Bu mazhariyetin keyfiyetini İkinci Söz’ün mütalaasında izah ettiğimizden bu meseleyi oraya havale ediyoruz.
Meleklere, insanlara, hayvanata ve nebatata hatta cemadata yapılan bütün ilhamlar bir nevi kelam-ı İlahî olduğu gibi, diğer bütün semavi kitaplar ve suhuflar da Cenab-ı Hakk’ın kelam sıfatının birer tecellisidir.
Kur’an ise izahını yaptığımız bütün kelimat-ı İlahiye içinde cihet-i ulviyet taşıyan ve bütün kelamlar üstünde cihet-i tefevvuku olan bir kelamdır. Bu üstünlük ciheti metnin devamında izah edilecektir.
Yazar: Sinan Yılmaz