a
Ana SayfaHabbe9. Hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır

9. Hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır

Habbe mütalaasına devam ediyoruz:

“Ve keza, hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır.”

(Hilkat-i âlem: Âlemin yaratılışı / İlle-i gaiye: Elde edilmesi için çalışılan gaye, maksat ve netice)

Nasıl ki ağacın dikilmesindeki ille-i gaiye meyvesidir. Ağaç meyve için dikilir ve bizatihi maksut meyvesidir. Aynen bunun gibi, şecere-i kâinatın yaratılış sebebi de insandır. İnsan yaratılacağı için âlem yaratılmış ve insanın istifadesine göre tanzim edilmiştir.

Her şeyin insanın hizmetine verilmesi ve bütün mahlukatın insana teshir edilmesi bu hakikati ispat eder.

Makam münasebetiyle biraz usul dersi yapalım:

Risale-i Nurları okurken sadece anlama odaklı değil, aynı zamanda netice ve kıssadan hisse odaklı okumalıyız. Mesela Üstadımız bu i’lemde -buraya kadar- şunları nazara verdi:

1. Hilkat şeceresinin semeresi insandır.

2. İnsan ecza-yı kâinatın en ekmelidir.

3. Kökten en uzak olanıdır.

4. Bütün eczanın hâsiyetlerini ve meziyetlerini hâvidir.

5. Hilkat-i âlemin ille-i gaiyesi insandır.

Şimdi sorumuz şu:

— Üstadımız bütün bu maddelerle neyi anlatmak istiyor? Ve bizim kıssadan hissemiz nedir?

İşin bu cihetini düşünmeyip sadece cümleyi anlamak çok şey ifade etmez. Asıl olan, cümlenin sebeb-i zikrini anlamaktır. Ben kâsır fehmimle şunu anlıyorum: Üstadımız bütün bu cümleleri insanın kıymetini ispat sadedinde söylüyor ve insanın en kıymetli masnu olduğunu ispata çalışıyor.

— Peki, benim kıssadan hissem ne?

Kıssadan hissem şu: Bu cümleleri okuyunca enfüsi olarak şu tefekkürü yapmalıyım:

“Ey nefsim! Bak, seni yaratan Rabbin sana ne kadar kıymet vermiş. Seni şu şecere-i kâinatın en kıymetli meyvesi yapmış. Sana bütün mahlukat üzerinde bir kemal vermiş; sen tek başına bir neve bedelsin. Seni âdeta küçük bir kâinat yapmış. Kâinatı küçültsek sen olursun, seni büyütsek kâinat olur.

Hâl böyle iken, sen kendini nasıl kıymetsiz zanneder ve bütün ömrünü kıymetsiz ve zail işlere sarf edersin? Yahu şu kâinat senin için yaratılmış. Peki, sen niçin yaratıldın? Âleme hizmet için mi? Fâni lezzetler için mi? Nefsini tatmin için mi?

Yahu sana bu kadar kıymet veren ve seni şu hilkat-i âlemin ille-i gaiyesi yapan Zat-ı Zülcelal hiç mümkün müdür ki seni başı boş bıraksın ve sana bir vazife yüklemesin…”

Ben tefekkürümü kısa kestim; siz üzerine koyarsınız.

Bununla şunu anlatmak istiyorum: Risale-i Nurlardan azami istifade için usul lazım. Usul olmadan vusul olmaz. Çoğu kardeşlerim Risaleleri sadece anlamak için okuyor. Hatta bir kısmı anlamayı dahi önemsemiyor. Böyle bir okuma usulü ile kişi hakiki kemali bulamaz ve insan-ı kâmil makamına çıkamaz.

O hâlde Risale-i Nurları okuduğu hâlde tekâmül edemeyen, kendi nefsine levmetsin ve okuma usulünü değiştirsin.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin