a
Ana SayfaCehennem Ebedîdir5. Kâfir için şu üç yoldan hangisi mümkündür?

5. Kâfir için şu üç yoldan hangisi mümkündür?

Bu dersimizde, önceki dersimizde işlediğimiz konuyu biraz daha detaylandıracak ve aynı meseleyi ayet-i kerimelerin ışığında işleyeceğiz.

Kâfir hakkında şu üç hükümden biri geçerli olabilir:

1. Kâfir cehennemde bir müddet yandıktan sonra çıkıp cennete girer.

2. Kâfir cehennemde yanar ve sonunda yok olur.

3. Kâfir cehennemde ebedî kalır.

Birinci ve ikinci şıkların imkânsızlığı ispat edilirse, bilmecburiye üçüncü şık kabul edilecektir. Çünkü başka bir şık yoktur.

Bu dersimizde, birinci ve ikinci şıkların imkânsızlığını Kur’an’ın ayetleriyle ispat edeceğiz. İlk önce birinci şıkkın imkânsızlığını ispat edelim:

Maide suresi 72. ayette şöyle buyrulmuş:

  إِنَّهُ مَنْ يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيهِ الْجَنَّةَ

“Kim Allah’a ortak koşarsa, şüphesiz Allah ona cenneti haram kılmıştır.” (Maide 72)

Bu ayet-i kerimede apaçık bir şekilde, müşriklere cennetin haram kılındığı beyan edilmiştir. Demek müşrik cennete giremeyecektir.

Âl-i İmran suresi 77. ayette şöyle buyrulmuş:

 لاَ خَلاَقَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ 

“Onlar için ahirette hiç bir nasip yoktur.” (Âl-i İmran 77)

Ayet-i kerimede geçen  لاَ  harfi genel olumsuzluk edatıdır. Bu  لاَ  edatı kendinden sonra gelen kelimenin bütün fertlerini nefyeder. Bu  لاَ  edatından anlıyoruz ki nasibin hiçbir çeşidi onlar için ahirette yoktur. Bir damla su da bir nasiptir ve bu da onlar için ahirette yoktur.

Bu manaya A’raf suresi 50. ayette şöyle işaret edilir:

وَنَادَى أَصْحَابُ النَّارِ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَاءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِرِينَ 

“Ateş ehli cennet ehline şöyle seslenir: ‘Bize biraz su veya Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden akıtın.’ Ehl-i cennet der ki: ‘Şüphesiz Allah suyu da rızkı da kâfirlere haram kılmıştır.’” (A’raf 50)

Ayetin açık beyanıyla, kâfirlerin cennetteki sudan ve diğer nimetlerden hiçbir nasipleri yoktur. Allah cenneti onlara haram kılmıştır.

Bu hususta nakledebileceğimiz daha çok ayet-i kerime var. Herhâlde daha fazlasını nakletmeye gerek yok. Zira naklettiğimiz kısım, kâfirlerin cennete giremeyeceğini ispat için kâfidir.

Kâfirler hakkında birinci şıkkın -yani cehennemden çıkıp cennete girmelerinin- imkânsızlığını ispat ettik. Şimdi ikinci şıkkın imkânsızlığını ispat edelim:

İkinci şık: Kâfirlerin bir müddet cehennemde yanıp sonra yok olmalarıdır. Bu şık da mümkün değildir.

Evvela hiçbir ayet ve hadiste kâfirin ölüp yok olacağına dair bir beyan yoktur. Ama yok olmayacağıyla ilgili birçok ayet-i kerime vardır. Mesela Fâtır suresi 36. ayette şöyle buyrulur:

وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ نَارُ جَهَنَّمَ لاَ يُقْضَى عَلَيْهِمْ فَيَمُوتُوا وَلاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمْ مِنْ عَذَابِهَا

“Kâfirlere gelince, onlar için cehennem ateşi vardır. Ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler. Onlardan cehennem azabı da hafifletilmez.” (Fâtır 36)

Ayette geçen “Ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler.” ifadesi, açık bir şekilde onların ölmeyeceğini haber vermektedir. Demek kâfirler için cehennemde yok olmak yoktur.

Zuhruf suresi 77. ayette şöyle buyrulur:

  نَادَوْا يَا مَالِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَ قَالَ إِنَّكُمْ مَاكِثُونَ 

“Cehennem ehli şöyle nida eder: ‘Ey Malik! Rabbin bizi öldürsün!’ Malik der ki: ‘Şüphesiz siz burada kalıcısınız.’” (Zuhruf 77) (Malik cehennemin bekçisidir.)

Bakın, ayetin açık beyanıyla, cehennem ehli yok olmak istiyor ve Malik’e yalvarıyor. Malik onlara, “Siz sonra yok olacaksınız.” demiyor. Diyor ki: “Siz bu azapta böylece kalacaksınız!”

Nebe suresi 40. ayette şöyle buyrulur:

  يَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنْتُ تُرَابًا 

“Kâfirler der ki: Ah keşke biz toprak olsaydık.” (Nebe 40)

Bakın, kâfirler o gün yok olmayı istiyor ama onların istekleri yerine getirilmiyor.

Yine Furkan suresi 13 ve 14. ayetlerde şöyle buyrulur:

  وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا لاَ تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا 

“Elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin dar bir yerine atıldıklarında orada yok olmayı isterler. Onlara denilir ki: Bugün yok olmayı bir defa istemeyin, yok olmayı çok defa isteyin.” (Furkan 13-14)

Bakın, ayetin beyanıyla, onlar yine yok olmayı istiyor ama yok edilmiyor. “Yok olmayı çok defa isteyin.” denilerek onlarla istihza ediliyor.

Daha bu konuda nakledebileceğimiz çok ayet-i kerime var. Sözü uzatmamak için bunlarla yetiniyoruz. Herhâlde daha fazlasına ihtiyaç da yoktur.

Şimdi, yaptığımız tahlili neticeye bağlayalım:

“Kâfir hakkında şu üç hükümden biri geçerli olabilir.” demiştik:

1. Kâfir cehennemde bir müddet yandıktan sonra çıkıp cennete girer.

2. Kâfir cehennemde yanar ve sonunda yok olur.

3. Kâfir cehennemde ebedî kalır.

Birinci ve ikinci şıkkın imkânsızlığını ayet-i kerimelerle ispat ettik. Bu durumda üçüncü şıkkı kabul etmekten başka bir yol yoktur. Zira başka bir şık yoktur.

Bu tahlilden sonra, cehennemin ebedî olmadığını söyleyenlere deriz ki:

Ya üçüncü şıkkı kabul edeceksiniz ya da birinci veya ikinci şıkkı ispat edeceksiniz. Hadi edin de görelim! Bize Kur’an’dan bir ayet gösterin, o ayette kâfirlerin cennete gireceği hükmü olsun. Ya da bir ayet gösterin, o ayette kâfirlerin yok olacağı hükmü olsun. Bunu yapamazsanız -ki asla yapamazsınız- o hâlde kâfirlerin cehennemde ebedî kalacağını kabul etmek zorundasınız.

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin