1. “Onlar ateşten asla çıkıcı değildirler.” ayetinin tahlili
Bir kısım ehl-i bid’a diyor ki: Kâfirler cehennemde ebedî kalmayacak. Bir müddet cehennemde kaldıktan sonra çıkacak.
Bu eserimizde bu sözün ne kadar yanlış olduğunu ve cehennemin kâfirler için ebedî olduğunu kati bir surette ispat edeceğiz. İnayet ve tevfik Allah’tandır. Sözü fazla uzatmayalım ve şimdi Kur’an’dan birinci delilimize geçelim:
ONLAR ATEŞTEN ASLA ÇIKICI DEĞİLDİRLER (Bakara 167)
Cehennemin kâfirler için ebedî olduğuna dair birinci delilimiz Bakara suresinin 167. ayetidir. Allahu Teâlâ bu ayet-i kerimede, kâfirlerin ahiretteki pişmanlıklarını beyan ediyor ve ayetin sonunda şöyle buyuruyor:
وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ
“Onlar ateşten asla çıkıcı değildirler.” (Bakara 167)
Bakın, ayet-i kerime ne kadar açık ifade ediyor ve diyor ki: “Onlar ateşten asla çıkıcı değildirler.”
Aynı mana Maide suresi 37. ayet-i kerimede şöyle geçiyor:
يُرِيدُونَ أَنْ يَخْرُجُوا مِنَ النَّارِ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنْهَا
“Onlar ateşten çıkmak isterler. Hâlbuki oradan asla çıkıcı değildirler.” (Maide 37)
Şimdi size şunu sormak istiyorum:
— “Onlar ateşten asla çıkıcı değildirler.” ifadesinden ne anlıyorsunuz?
Anlayacağınız tek şey: Kâfirlerin ateşten çıkmayacağı ve cehennemde ebedî kalacağıdır.
Bu manayı anlamak için ne âlim olmaya gerek var ne de müfessir olmaya… Azıcık aklı olan, “Onlar ateşten asla çıkıcı değildirler.” ifadesinden cehennemin ebedî olduğunu ve kâfirlerin cehennemde ebedî kalacaklarını anlar.
— Ayetin manası bu kadar açık iken, kâfirlerin cehennemden çıkacağını söyleyenler Kur’an’a iftira atmıyor mu?
Kur’an diyor ki: Onlar ateşten çıkmak isterler lakin ateşten asla çıkamazlar.
Onlar diyor ki: Hayır, çıkacaklar.
— Şimdi biz neye inanacağız?
— Kur’an’ın apaçık beyanına mı yoksa bu ehl-i bid’anın sözüne mi?
Elhamdülillah, bizler Kur’an’ın ayetine inanıyoruz!
Şunu da bir parantez bilgisi olarak ifade etmek istiyorum: Kur’an’ın bu kadar açık ayetleri karşısında cehennemin ebedî olduğunu dahi anlayamayanın, din namına hangi sözüne itibar edilir, sizlerin vicdanına havale ediyorum.
Yazar: Sinan Yılmaz