a
Ana SayfaArş'a İstiva15. İmam Ebû Yusuf “Allah göktedir.” demiş midir?

15. İmam Ebû Yusuf “Allah göktedir.” demiş midir?

Bu dersimizde, Selefîlerin İmam Ebû Yusuf Hazretlerine attığı bir iftirayı çürüteceğiz. Selefîler diyor ki:

— İmam Ebû Yusuf, Bişr el-Merîsî’yi, Allah’ın Arş’a oturmasını inkâr ettiği için tövbe etmeye davet etmiştir.

Şimdi bu olayın aslını nakledelim de bu Selefîlerin ne kadar iftiracı olduğu anlaşılsın:

Bişr b. Velid el-Kindî, İmam Ebû Yusuf’a gelerek, “Sen bana kelamla uğraşmayı yasaklıyorsun. Hâlbuki Bişr el-Merîsî ve Ali el-Ahvel kelamla uğraşıyorlar.” dedi.

İmam Ebû Yusuf, “Onlar ne söylüyorlar?” diye sordu. Bişr b. Velid el-Kindî, “Onlar, ‘Allah her yerdedir.’ diyorlar.” dedi. Bu sefer İmam Ebû Yusuf, “Onları yanıma getir.” diye emretti.

Onları getirmek üzere gidenler bulundukları yere varınca Bişr el-Merîsî kalkıp gitmiş idi. Bundan dolayı sadece Ali el-Ahvel ile bir başka yaşlı kişiyi getirdiler. Ebû Yusuf yaşlı olana bakarak dedi ki: “Eğer sende bir parça edep görmemiş olsaydım senin canını yakardım.” Ebû Yusuf, edebinden dolayı onu hapse attırdı. Ali el-Ahvel’e ise sopa vuruldu ve etrafta teşhir edildi. (Hafız Zehebî, el-Uluvv li’l Aliyyi’l-Azim, Ümmü’l-Kurra, sh. 181

İşte olay bu… Bişr el-Merîsî ve Ali el-Ahvel “Allah her yerdedir.” diyordu. İmam Ebû Yusuf’un itirazı onların bu sözünedir. Yani İmam Ebû Yusuf, Ali el-Ahvel’i, Allah’ın Arş’ta oturmasını inkâr ettiği için değil, Allah’a mekân atfettiği için cezalandırıyor. Eğer Ali el-Ahvel, “Allah Arş’tadır.” deseydi, İmam Ebû Yusuf onu yine cezalandırırdı.

Bu nasıl kıt bir akıldır ki İmam Ebû Yusuf, Ali el-Ahvel’i, “Allah her yerdedir.” dediği için cezalandırıyor; Selefîler bu olay üzerine şöyle diyor:

— Ali el-Ahvel, Allah’ın Arş’ta oturduğunu söyleseydi cezalandırılmazdı.

Yahu bu nasıl bir niyet okumadır!

— İmam Ebû Yusuf, Allah’a mekân atfettiği için cezalandırdığı kişiyi, “Allah Arş’tadır.” deseydi cezalandırmayacak mıydı?

Allah’a mekân atfettikten sonra, ister “Arş’tadır.” demişsin ister “Her yerdedir.” demişsin, ne fark eder? Buradaki kusur ve kabahat Allah’a mekân atfetmektir. Neresinin atfedildiğinin bir önemi yoktur!

Bişr el-Merîsî, “A’lâ ve esfel olan Allah’ı tesbih ederim.” diyordu. Bu sözünden anlaşılıyor ki o, Allah’ın hem Arş’ın üstünde olduğuna hem de diğer yerlerde bulunduğuna inanıyordu. İmam Ebû Yusuf ise ne onun dediği gibi Allah’ın zatıyla her yerde olduğuna inanıyor ne de Selefîlerin dediği gibi Allah’ın Arş’ta olduğuna inanıyor. Onun itikadı Eh-i sünnet itikadıdır ki o da şudur:

Allah mekândan münezzehtir. Maddeden münezzehtir. Cisim olmaktan münezzehtir. Oturmaktan ve kalkmaktan, gelmekten ve gitmekten ve bunlar gibi beşerî bütün sıfatlardan münezzehtir.

Bundan önceki derslerimizde, Selefîlerin İmam-ı Azam Hazretlerine, İmam Malik’e ve Ahmed İbni Hanbel’e attıkları iftiralardan bahsetmiştik. Bu dersimizde de İmam Ebû Yusuf’a attıkları iftirayı gösterdik. Bunların tek işi âlimlere iftira atmaktır. Onların hiç söylemedikleri sözleri, alakası olmayan olaylardan istinbat edip onlara nispet ederler.

Bu makamda Selefîlere diyoruz ki:

Bırakın böyle niyet okumayı! Bize İmam-ı Azam’ın, İmam Malik’in, İbni Hanbel’in, İmam Ebû Yusuf’un ve diğer Ehl-i sünnet âlimlerinin açık bir sözünü getirin. Bu âlimler onlarca kitap yazmış, hepsi ortada… Hadi gelin, binlerce sayfa içinde, bu âlimlerin açıkça “Allah göktedir.” dedikleri bir sözü bize gösterin.

— Niçin bunu yapamıyorsunuz?

— Niçin bize tek bir satır gösteremiyorsunuz?

— Hiç mümkün müdür ki bu âlimler Allah’ın gökte olduğuna inanacaklar da bununla ilgili tek bir cümle yazmayacaklar. Bu mümkün müdür?

Madem mümkün değildir, o hâlde haydi bize tek bir satır gösterin. Eğer gösteremezseniz -ki asla gösteremezsiniz- siz dünyanın en yalancı, en müfteri insanlarısınız!

Yazar: Sinan Yılmaz

Paylaş:
Bu Makaleyi Değerlendirin